Davacılar , murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, görev yönünden reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı taraf , 08.12.2005 tarihinde yüze karşı tefhim edilen kısa kararı, 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra temyiz etmişse de, hükmün tefhimi, HUMK. 489.maddesinin yollama da bulunduğu aynı kanunun 388.maddesindeki unsurları içerir biçim de yapılmadığından, temyiz talebi süresin de kabul edilerek, işin esasının incelenmesine geçildi. Dava, nitelikçe zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davalının kamu niteliği ağır basan bir kurum olup,kamu hizmeti gördüğü,bu nedenle de kamu hizmetinin görüldüğü sırada verilen zararla ilgili olarak zarar görenlerin tazminat taleplerine ilişkin davaların, çözüm yerinin idarenin hizmet kusuru olup olmadığının tespit ve takdiri gerektiğinden İdari Yargı olduğundan bahisle dava dilekçesi görev yönünden reddedilmiştir. Uyuşmazlık yargı yolunun belirlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bir davada öne sürülen maddi olguların hukuki nitelemesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hâkimin doğrudan görevidir (HUMK. 76). Dava dilekçesindeki niteleme ve maddi olgular dikkate alındığında davalı eyleminin bir bütün halinde hizmet kusuruna bağlı olmaksızın şahsi kusur ve özen borcunun gereği gibi yerine getirilmemesinden kaynaklanan BK. 41.ve devamı maddelerine dayalı bir dava olduğu açıktır. Gerek öğretide, gerekse yargısal kararlarda kişisel eylem ve idarenin ağır kusuruna dayanan davaların inceleme yerinin adli yargı yeri olduğu kabul edilmiştir.Davalı M. Elektrik Dağıtım A.Ş.Genel Müdürlüğü Özel Hukuk hükümlerine göre kurulmuş, ticari esaslara göre faaliyet gösteren bir kuruluş olup uyuşmazlığın çözümünde Adli Yargı görevlidir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.11.2002 gün ve E:2002/4-1064, K:2002/1015 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacı tarafın bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 14.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.