Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2485 Esas 2006/12468 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/2485
Karar No: 2006/12468

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2485 Esas 2006/12468 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/2485 E.  ,  2006/12468 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi   : Nazilli İcra Mahkemesi
    Tarihi            : 24.11.2005
    No                 : 206-294

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi)  vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde  yetkisizliğine karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı üçüncü kişi, borçlu hakkında takibin yapıldığı Şişli 5. İcra Müdürlüğünün talimatı üzerine Nazilli İcra Müdürlüğünce haczedilen taşınır  malın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu öne sürerek istihkak davası açmıştır.
    Davalı alacaklı yanca  süresinde ileri sürülen yetkisizlik  itirazı üzerine mahkemece, davanın takibin yapıldığı Şişli İcra Mahkemesinde açılması gerektiği nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Uyuşmazlık, hacizli malın bulunduğu yerde istihkak davası açılıp açılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Olayda uygulanması gereken HUMK"nun 512/1 maddesi hükmüne göre, istihkak davası “ eşyanın bulunduğu ve yahut haczin  vazolunduğu” yerde açılabilir.
    Bu özel yetki kuralları HUMK"nun 9. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralına ayrıcalık oluşturur. İİK"nun 50. maddesi hükmü gereği HUMK"nun  yetkiye ilişkin hükümleri takip hukukunda da uygulanır.
    Bu ilkelerden hareketle, hacizden kaynaklanan taşınır mallara ilişkin istihkak davaları (İİK"nun 97-99) aşağıda gösterilen yerlerde açılabilir.
    1-Haciz, İcra takibinin yapıldığı yerde konulmuş ise üçüncü kişi veya alacaklı yanca  istihkak davası icra takibinin yapıldığı yerde açılabilir. (HUMK md.512/1)
    2-Haciz, takip icra dairesinin talimatı üzerine ( istinabe yolu ile) başka bir icra dairesince  konulmuş ise (İİK md.79/2) üçüncü kişi veya alacaklı yanca  istihkak davası hacizli malın bulunduğu yerde açılabilir (HUMK md.512/1)
    Bu  durumda üçüncü kişi veya alacaklı istihkak davasını,  icra takibinin yapıldığı  yerde de açabilir. Her ne kadar  HUMK"nun 512/1 maddesinde, yanlış çeviri sonucu “ haczin vazolunduğu “ deyimi kullanılmış ise de, bunu kaynak Nöşatel Usul  Kanunu"nun 463. maddesinde olduğu gibi “ icra takibinin yapıldığı yer ( for dela poursuite) “  şeklinde anlamak gerektiği uygulama  ve öğretide kabul edilmiştir. (Prof. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001 cilt 1. sh. 535-536)
    3-Yukarıda belirtilen özel  yetki kuralları, HUMK"nun 9. maddesinde düzenlenen   genel   yetki   kuralını  kaldırmamıştır. Bu nedenle, üçüncü kişi veya  alacaklı  yanca  istihkak  davası, yasada  ayrıca öngörülmüş olmadıkça, davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Bu genel kuralın ayrıcalıkları arasında taşınmazlara ilişkin istihkak davası ( HUMK md. 13) ile iflastaki istihkak  davası ( İİK md.228) gösterilebilir.
    4-Bazen haczi   uygulayan  talimat  ( istinabe olunan)  icra dairesinin  bulunduğu yer, ile hacizli malın bulunduğu yer, hatta takip yeri ayrı ayrı  olabilir. Bu durumda yalnız üçüncü kişi  tarafından istihkak davası hacizli malın bulunduğu yerde açılabilir.                      
    Gerçekten hacizli malın bulunduğu yerde kanıtların bulunduğu  düşünülürse, bunların  gerek icra mahkemesi önüne götürülmesinde  kolaylık,  gerek hacizli mal üzerinde  keşif yapılmak,  hakimin eşyayı bizzat görüp buna    ilişkin  bilgisini  pekiştirmek,  maddi  olguya  nüfuz  etmek    gibi   uyuşmazlığı çabuklukla çözümleyecek olanakları elde etmesi yönünden davanın bu yerde açılmasının yararlı olduğu gibi dava ekonomisine ve takip hukukunun amacına uygun düşeceği  ortadadır. Uygulama ve öğretinin  görüşü de bu yoldadır. ( Y.15 Hukuk Dairesi 27.3.1989 gün 244-1477) ( Talih Uyar istihkak davaları 1994. sh. 319-320) İstihkak davası, bu yetkili icra mahkemelerinden  birisinde açılırsa mahkemece  yetkisizlik kararı verilemez. Bu nedenle  yetkisizlik itirazının  reddedilerek talimat icra dairesince  haczedilen malın bulunduğu yerdeki yetkili Nazilli İcra Mahkemesinde  açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,14.11.2006  gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.