Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8234
Karar No: 2015/945

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8234 Esas 2015/945 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8234 E.  ,  2015/945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine, asliye hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesiyle; sınırlarını bildirdiği çekişmeli taşınmazın asliye hukuk mahkemesinin 24.05.2001 tarih 2001/38 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanunun 19. maddesi gereğince ... Genel Müdürlüğü adına tescil edilerek zilyedinin davalı olduğuna karar verildiğini, oysa; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasıyla Hazineye ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
    ... Yönetimi 26.03.2003 günlü dilekçesi ile, taşınmazın ... sayılan yerlerden olduğunun tespiti ile ... vasfıyla Hazine adına tescili iddiasıyla davaya katılmıştır.
    Mahkemece, davaların reddine karar verilmiş, hüküm, davacı Hazine ile katılan ... Yönetiminin temyizi üzerine, 20.Hukuk Dairesinin 27/02/2006 tarih ve 2005/14866 - 2006/2413 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/38 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kanunun 19. maddesi hükmüne göre sınırları belirtilen 6841 m2’lik taşınmazın ... Genel Müdürlüğü adına tesciline ve zilyedinin ... olduğunun tespitine karar verilmişse de, bu dosyada ... Yönetimi ve Hazine taraf değildir. Bu durumda, dava Hazine yönünden zilyetliğin tespiti, ... Yönetimi yönünden ise, tapu iptali tescil davası niteliğinde olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı ve kamulaştırma gününe kadar davalı ... lehine zilyetlikle taşınmaz edinme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmamış ve bilirkişilere orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte gösterir harita çizdirilmemiştir. Bu nedenle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce genel arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı kadastro müdürlüğünden sorularak eğer yapılmış ise, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri ve çevresini gösterir orijinal kadastro paftası ile renkli memleket haritasının bir sureti getirtilerek dava dosyasının, hükme esas alınan raporu düzenleyen fen ve ... bilirkişilerine verilerek keşif sırasında uygulandığı bildirilen orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine
    kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri müşterek imzalı rapor kendilerinden alınmalı, kamulaştırma tarihine kadar davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin ispat külfeti davalı ...’a düştüğünden, davalıdan bu hususta ilgili tanıkları sorulup, bildirildiğinde HUMK’nın 259. ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenmeli; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin hangi günde başladığı, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı sorulup kesin tarih ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp, kamulaştırma gününe kadar davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen sınırlamaların araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Bu sırada bölgede arazi kadastrosu çalışmalarına başlanılmış, çekişmeli yer hakkında 113 ada 90 parsel numarası verilerek kadastro tutanağı düzenlenince dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece, açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... Köyü 113 ada 90 sayılı parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve katılan ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, bu kez Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 14/02/2013 tarih ve 2012/11514 - 2013/1244 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; Mahkemece, davalı ... aleyhine dava açılmış ise de, kadastro müdürlüğünden temin edilen tespit tutanağına göre çekişmeli taşınmazın ... kızı ... ... adına tespit gördüğü, davalı ...’ın taraf sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dosyanın yapılan incelenmesinde davacı Hazine ve katılan ... Yönetimi tarafından asliye hukuk mahkemesinde çekişmeli taşınmaz hakkında zilyetliğin tespiti ve tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın devamı sırasında davaya konu bölümler hakkında arazi kadastro tutanağı düzenlendiği, ancak; tespit tarihinden önce asliye hukuk mahkemesinde açılan eldeki dava nedeniyle tutanağın malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine devredilmesi gerekirken, sehven malik hanesinin doldurularak gönderildiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Bu nedenle; mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerinin davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2.maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu]na değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra,davacılar tarafından açılan davanın reddine, ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 113 ada 90 nolu parselin dahili davalı ... adına susuz tarla vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş hüküm katılan ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... kadastrosu çalışmaları yapılmamıştır.
    Mahkemece, bozma kararına uyulmakla birlikte bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;14/02/2013 tarihli bozma kararımızda,""Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerinin davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2.maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum
    görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu"" gereğine değinildiği halde dava konusu taşınmazın kuzey bölümünde enerji nakil hattı geçtiğinin belirlenmesine ve daha önce ... lehine verilen kamulaştırma ve tescil kararı bulunmasına rağmen ... davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadığı gibi kamulaştırma ve tescil krokisi mahallinde usulünce uygulanıp dava konusu taşınmazın neresine isabet ettiği tam olarak belirlenmemiştir Bu kısımla ilgili tapuya tescil işlemi yapılıp yapılmadığı ... adına oluşmuş bir tapu kaydı bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır.Aynı zamanda ... bilirkişinin dava konusu taşınmazın 1958 tarihli eski memleket haritasında ... sayılmayan alanda olduğunu ve 1948 tarihli hava fotoğrafının da bu durumu teyit ettiğini belirtmesi karşısında rapora ekli memleket haritasında taşınmazın güneyinde bir kısım bölümün yeşil renkli alana isabet ettiği görülmektedir.... bilirkişi bu bölüme ilişkin açıklama yapmamıştır.İncelendiği belirtilen hava fotoğrafına ilşkin kadastro paftası ile çakıştırılmış krokisi de rapora eklenmemiştir. Bu haliyle bilirkişi raporu dava konusu taşınmazın ... sayılan yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yeterli olmadığı gibi denetime elverişlide değildir.
    O halde; mahkemece öncelikle ... davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmalı, davaya diyecekleri ve delilleri sorulmalı, daha sonra; önceki keşifte görev almayan bir fen ve bir ... bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, yöreye ait en eski tarihli ve 1980"li -1990’lı yıllara ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaz ve çevresine uygulanmalı; taşınmazın konumu, memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın ... sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir. Ayrıca, dosya içersinde bulunan kamulaştırma ve tescil krokisi zemine uygulanmalı, ... lehine tesciline karar verilen yer zeminde belirlenmeli, tapu sicil müdürlüğünden bu kısımla ilgili oluşmuş bir tapu kaydı bulunup bulunmadığı sorulmalı, mükerrer tescile yol açmayacak şekilde ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; katılan ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi