Esas No: 2017/17492
Karar No: 2022/7159
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/17492 Esas 2022/7159 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/17492 E. , 2022/7159 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının 05.12.2014 tarih ve 2014/8591 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan da kamu davası açıldığı halde hüküm kurulmadığı anlaşıldığından zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-Sanığın farklı zamanlarda kendisinden istenen defter ve belgeleri vergi müfettişine verdiğini, bir kısmının geri verildiğini, verilmeyen defter ve belgelerin halen vergi dairesinde olabileceğini söyleyerek atılı suçlamayı kabul etmemesi, tanık olarak beyanı alınan vergi müfettişi ...’ın kısmen bu durumu doğruladığı ancak tüm belge ve defterlerin sanığa geri verildiğini beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından sanıktan kaç kez defter ve belge istendiği, teslim alınan ve geri verilen defter ve belgelere ilişkin tutanak tutulup tutulmadığı husularının ilgili kurumdan sorularak sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
2-Suçun sübutu halinde, hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup aynı Kanun'un 6. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir" hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.