Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1645
Karar No: 2020/3867
Karar Tarihi: 04.11.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1645 Esas 2020/3867 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2020/1645
KARAR NO : 2020/3867
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/01/2020
NUMARASI : 2020/19 Esas - 2020/9 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin yaşamını Almanya'da devam ettirdiğini, müvekkili Türkiye'de iken ... plakalı aracı ile 19/08/2018 tarihinde Erzurum Yakutiye ilçesinde seyir halindeyken davalı şirket ... A.Ş.nin sigortalısı Davalı ...'in sevk ve idaresindeki ... plakalı araç ile müvekkilinin aracına çarptığını, araçta ekspertiz raporuna göre 28.411,69 Euro hasar tespit edildiğini, rapora göre aynı marka ve modelde aracın yeniden edinme değerinin ise 9.750,00 Euro olarak belirlendiğini, müvekkilinin zayi olan aracın hurdasını 1.600,00 Euro'ya sattığını, davalı şirketin müvekkiline 8.879,34 TL'lik kısmi ödeme yaptığını belirterek, müvekkilinin zararının şimdilik 568,80 Euro'sunun davalı şirket bakımından 20/02/2019 tarihinden, davalı şahıs yönünden 19/08/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro Cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda " Davanın, arabuluculuk dava şartı yokluğundan 6102 sayılı TTK 5/A, 6100 sayılı HMK 114/2, HMK 114/1-h ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca Usulden Reddine," karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından verilen 09/01/2020 tarihli ara karar ile Davalı ... yönünden dava şartı olan arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından, davalı ... yönünden dosyanın tefrik edilmesine karar verildiğini, tefrik edilen dosyanın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/19 E. Sayılı dosyasına kaydedildiğini ve Yerel Mahkeme tarafından davanın, davalı ... yönünden dava şartı olan arabuluculuk sürecine başvurulmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini, davalı Şirket ... A.Ş. ile davalı ... arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğunu, bu davanın, davalılardan sadece birinin taraf gösterilerek açılmasının da mümkün olduğunu, ihtiyari dava arkadaşlığında davalar birbirinden bağımsız olduğundan dava şartlarının ve bu meyanda arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun her bir dava için ayrıca incelenmesi gerektiğini, davalı ... yönünden, davanın ticari bir dava niteliğinde olmadığını, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilmesinin yegane sebebinin, davalı Şirket ... A.Ş.'nin taraf gösterilmiş olması olduğunu, davalı ... yönünden arabuluculuk kurumu, dava şartı olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, trafik kazası nedeniyle araç sürücüsü ve ZMMS sigortacısı aleyhine açılan tazminat istemine dayanmaktadır. Uyuşmazlık, davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 18/12/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'na eklenen 5/A maddesi ile; "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." ve geçici 12. maddesi ile de "(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz." düzenlemesi getirilmiştir.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na (HUAK) "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" başlığı ile eklenen 18/A maddesinin 2. fıkrasında; "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi getirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler gereğince 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir. Dava şartı olan zorunlu arabuluculuk hükümlerinin uygulanabilmesi için taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava olması gerekir. Ticari dava ile ilgili düzenleme TTK'nun 4. maddesinde yapılmıştır. TTK'nun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Sigorta hukuku 6102 sayılı TTK'nın 1401 vd. maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Davacı da zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayanarak davalıdan rücuen tazminat talep etmektedir. Bu durumda dava, TTK'da düzenlenmiş olan sigorta hukukuna dayandığından TTK' nın 4/1. maddesine göre mutlak ticari dava niteliğindedir. Somut uyuşmazlıkta; tefrik kararı öncesi 2019/306 esas sayılı dosyası ile açılan davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunduğu, dava da taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davanın 22/05/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Sigorta Şirketi yönünden zorunlu dava şartı arabuluculuk koşulunun bulunduğu ancak diğer davalı ile davacılar gerçek kişi olup aralarındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığından ticari dava olarak nitelendirilemez. Bu nedenle davalı gerçek kişi ...'e yöneltilen dava, ticari dava olmadığı ve dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk şartını ihtiva etmediğinden bu davalı aleyhine açılan dava tefrik edildikten sonra zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden HMK'nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/11/2020

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi