Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10235
Karar No: 2010/12376

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/10235 Esas 2010/12376 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/10235 E.  ,  2010/12376 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ELBİSTAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/04/2010
    NUMARASI : 2008/265-2010/496

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden  malik  olduğu  çekişmeli  taşınmazdaki  ahır ve  samanlığı muvafakatı  olmadığı halde, davalının  kullandığını  ileri  sürerek  elatmanın  önlenmesi  ve  ecrimisil  isteğinde  bulunmuştur.
    Davalı, uyuşmazlığın imar  uygulaması  sonucu  ortaya çıktığını  bildirip, davanın  reddini  savunmuştur.
    Mahkemece, çekişmeli  taşınmazdaki  yapıların  imar  uygulaması  sonucu  tecavüzlü  hale  geldiği, yapı  bedeli   ödenmedikçe   kullanımın  haksız  sayılamayacağı  gerekçesiyle  davanın  reddine  karar  verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, imar  parseline  elatmanın  önlenmesi  ve  ecrimisil  isteğine  ilişkindir.
    Mahkemece, davanın  reddine  karar  verilmiştir.
    Dosya  içeriğine,toplanan  delillere  göre  davacı  adına  kayıtlı  6  parsel  sayılı  taşınmazın  imar  şuyulandırma  işlemi  ile  oluştuğu, davacının taşınmazda  bulunan  ahır  ve  samanlığı  davalının  haksız  tasarruf  ettiğini  ileri  sürerek  eldeki  davayı  açtığı  anlaşılmaktadır.
    Muhtesatların  imar  uygulaması  sonucu  dava  konusu  taşınmaza  tecavüzlü   hale   gelmesi  halinde, haksız  işgalden  söz edilemeyeceğinden, haksız  işgal  tazminatı  niteliğindeki  ecrimisilin  rededilmiş  olması  kural  olarak  doğrudur.
    Bilindiği üzere;Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkca vurgulanmıştır. Ne varki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı imar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı,  üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı  sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır. 
     298l sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik l0/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur. 
    Hal böyle  olunca,yukarııdaki  ilkeleri  kapsar  biçimde  hükme  yeterli  bir  araştırma yapılarak  dava konusu  taşınmazdaki yapıların  davalı  tarafından  yasanın  himaye   ettiği  bir  hakka  dayanarak  yapıldığının ve  imar  uygulaması  sonucu  imar  parseli  içinde  kaldığının  saptanması  halinde  davacıya  yapı  bedelini  depo  etmesi için  mehil verilerek sonucuna  göre bir  karar  verilmesi  gerekirken  eksik  soruşturma  ile  yetinilerek  yazılı  olduğu  üzere  hüküm  kurulması   isabetsizdir.
    Davacının temyiz  itirazları  yerindedir.Kabulüyle  hükmün  açıklanan  nedenlerden  ötürü  HUMK"nun 428. Maddesi  gereğince  BOZULMASINA,alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 29.11.2010  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi