14. Ceza Dairesi 2014/3534 E. , 2014/5023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sanık ... için; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, konut dokunulmazlığını ihlal ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet, sanık ... için; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez) ve konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Sanık ..."ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan iki kez olmak üzere, her iki sanık için atılı suçlardan mahkûmiyet
Mahalli mahkemece Verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (2 kez) ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında katılan ..."e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK.nın 109/2. maddesine göre hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezası aynı Kanunun 109/3-a-b madde ve fıkralarıyla bir kat artırılırken sanık ..."le ilgili uygulama maddesinin 119/1-a-b olarak yanlış gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş ve anılan madde ile yapılan artırım sonucu her iki sanık hakkında 4 yıl 12 ay hapis cezası yerine 5 yıl hapis cezasına hükmolunması daha sonra TCK.nın 110 ve 62. maddelerinin uygulanmasıyla belirlenen sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış, mahkemenin sanıklara kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükmolunan cezaların TCK.nın 110. maddesi ile indirilmesine ilişkin uygulaması kanuna uygun bulunduğundan tebliğnamedeki bu konuda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece, sanıkların mağdureyi zorla evinden alarak otomobile bindirip yerleşim yeri dışına çıkardıkları, burada kaza yapmaları üzerine sanık ..."in aracın yanında kaldığı, sanık ..."ın ise mağdureyi boş arazide bir süre götürdükten sonra öpmeye ve vücudunun çeşitli yerlerini okşamaya başlayıp, elbiselerini çıkarmaya çalıştığı, bu sırada mağdurenin direnmesi ve kendilerini aramaya gelenlerin sesini duymaları üzerine eylemlerine son vererek mağdureyi oradan uzaklaştırıp bir dere kenarına götürdüğü, orada sabaha kadar birlikte bekledikleri ve mağdurenin ikna edilememesi nedeniyle sanığın cinsel içerikli başka bir davranışta bulunmadığının oluşa uygun olarak kabul edilmesi karşısında, sanığın bu süre içerisinde ciddi bir engel neden olmaksızın herhangi bir cinsel eylemde bulunmayarak icra hareketlerinden isteğiyle vazgeçtiği anlaşıldığından, sanığın eyleminin basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK.nın 102/1. maddesi yerine aynı maddenin 2. fıkrasında düzenlenen suça teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi,
TCK.nın 54/1. maddesine göre suçta kullanılan tabancanın ancak iyiniyetli üçüncü kişilere ait olmaması halinde müsadere edilebilecek olması, sanığın aşamalardaki beyanlarında suçta kullanılan tabancanın babası ... adına ruhsatlı olduğunu ve olaydan kısa süre önce onun bilgisi dışında üzerine aldığını söylemiş olması karşısında, söz konusu tabancanın ruhsatı bulunup bulunmadığı araştırılıp, sanık dışında birisi adına ruhsatlı olması halinde bu kişi de dinlenerek tabancanın sanık tarafından sahibinin bilgisi dışında alınarak kullanılıp kullanmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyip eksik araştırma ile yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.