23. Hukuk Dairesi 2013/6224 E. , 2013/6885 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen esas ve temyiz isteminin süre yönünden reddine dair ek kararın süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan davalının alacağının gerçekte mevcut olmayıp muvazaalı bir alacak olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini, mümkün olmazsa davalı ile haciz tarihlerinin aynı gün olması sebebiyle paranın garameten paylaştırılması gerektiğinden sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, dava konusu alacağın varlığını ve miktarını birbirini doğrulayan ve sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan belgelerle ispatlayamadığı, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yetkili olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalının temyizi üzerine Mahkemece, gerekçeli kararın davalıya 04.07.2012 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının 15 günlük temyiz süresi içinde kararı temyiz etmediği gerekçesiyle temyiz talebinin süre yönünden reddine dair 16.08.2012 tarihli ek karar verilmiştir.
Ek kararı, davalı temyiz etmiştir.
1) 16.08.2012 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden;
Gerekçeli kararın "" ... Köyü .... / ..."" adresinde ... imzasına tebliğ edildiği, davalı asılın tebligatı alan şahsın kendisi ile aynı ismi taşıyan dedesi ... olduğunu ileri sürerek, ek kararı temyiz etmesi üzerine, Dairemiz"in geri çevirme kararından sonra gönderilen davalıya ait aile nüfus kayıt tablolarının incelenmesinden,... oğlu davalı ..."un, dedesinin adının da ... olduğu, yine davalı ... ile dedesi ... oğlu ..."un yerleşim yeri adreslerinin tebliğ yapılan adresten farklı olduğu anlaşılmış ve davalı ile tebligatı alan şahsın imzasının da birbirinden farklı olduğu gözlemlenmiştir. Buna göre, gerekçeli kararın davalıya tebliği usulsüz olduğundan, temyizinin süresinde olduğunun kabulü ile temyiz talebinin reddine ilişkin 16.08.2012 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2) Davalının 31.05.2012 tarihli hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince,
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
b-Sıra cetveline yönelik şikayetlerde İcra Mahkemesi, önüne gelen şikayetleri sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup, düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla alacaklıların ne miktar için hangi sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi (İİK. m.17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK"nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesi gerekir. Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hüküm, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğurur ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmalıdır.
Somut olayda mahkemece anılan hükme aykırı olarak, sıra cetveline yönelik şikayet mevcutmuş gibi sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olduğu anlaşılmış ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 487/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının ek karara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 16.08.2012 tarihli ek kararın kaldırılmasına (2a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının asıl karara yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın "HÜKÜM" bölümünün 1. bendindeki "18.04.2011 tarihli sıra" ibaresinden sonra gelen kısmın hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, "cetvelinde davalıya ayrılan payın hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan yargılama gideri ile 3. bendinde hükmedilen vekalet ücreti de dahil olmak üzere davacının alacaklı olduğu icra dosyasına tahsisine, artan kısım bulunması halinde davalıya verilmesine" ibarelerinin yazılması sureti ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.