19. Hukuk Dairesi 2017/11 E. , 2018/3565 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ...A.Ş. vek. Av. ... ile davalı ...Ltd. Şti. vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 26.03.2015 gün ve 2014/748 E.-2015/222 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 27.09.2016 gün ve 2016/2869 E.-2016/12718 K. sayılı ilamına karşı davalı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 14,00 TL harç ve takdiren 315,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 25/06/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı davalıdan mal ve hizmet satın aldığını, bunların bedelini KDV dahil davalıya ödediğini ancak davalının bu KDV’yi hazineye ödememesi yüzünden kendisinin davalıya ödediği KDV’yi hazineye borçlu olduğu KDV’den mahsup edemediğini belirterek bu KDV bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Dosya içinde bulunan davacının bağlı olduğu ... Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 22.11.2012 tarihli yazısından; davacının KDV mükellefiyeti bakımından mal ve hizmet aldığı 1.Alt Mükellef davalının mal aldığı 2. Alt Mükellef 3. kişi ...Ltd. Şti.’nin mal aldığı 4. kişi olan ...Ltd.Şti.’nin 2009 yılı KDV beyannamelerini vermediği ve mükellef kaydının re’sen terk ettirildiği, bu hususlara göre davacının davalıdan yaptığı mal ve hizmet alımları karşılığında ödenen KDV’nin hazineye intikal ettirilmediği anlaşıldığından V.U.K.’nun 11. ve K.D.V. Kanunu’nun 9. maddesi gereğince davacının ilgili firmadan yapılan alımlarına isabet eden 305.113,13 TL KDV’nin 2009/Aralık vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde önceki dönemden devreden KDV tutarının azaltılması suretiyle tenzil edildiği bildirilmiştir.
Bu belgeye göre, Vergi Dairesi’nce yapılan işlemle davacının KDV yönünden 305.113,13 TL zarara uğradığı anlaşılıyor ise de kendisine yapılan işlemin 23.11.2001 tarihli ve 24592 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 84 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği’nin III. MÜTESELSİL SORUMLULUK ana başlığının 1. Kapsam ara başlığının 1.2. İşleme Doğrudan Taraf Olmayanlar alt başlığında gösterilen düzenlemeye göre yerinde olmadığı anlaşılmaktır.
Zira tebliği bu kısmı;
“1.2. İşleme Doğrudan Taraf Olmayanlar
Bir mükellefin, mal veya hizmet temin ettiği safhalardan daha önceki safhalarda, bu mal veya hizmetle ilgili katma değer vergisinin Hazine"ye intikal ettirilmemiş olması nedeniyle müteselsil sorumluluk uygulaması ile muhatap tutulabilmesi için, sözü edilen mükellef ile vergiyi Hazine"ye intikal ettirmeyenler arasında; menfaat sağlayan doğrudan bir ilişkinin veya hısımlık, sermayesine katılma, organizasyon veya yönetimi içinde yer alma şeklinde dolaylı bir ilişkinin mevcudiyetinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenmiş raporlarda açıkça belirtilmiş olması zorunludur.” şeklindedir.
Şu halde davacının öncelikle kendisine Vergi Dairesi’nce yapılan yanlış uygulamaya karşı Vergi Mahkemesi nezdinde hakkını araması gerekir. Davacının bunu yapmadığı veya Vergi Mahkemesi’nden sonuç alamadığı takdirde ise KDV borcundan dolayı müteselsil sorumluların kendi iç ilişkilerinde davacının zararından davalının neden sorumlu olması gerektiğinin ortaya konulması gerekir. Dosyadaki Vergi Dairesi yazısından meydana gelen KDV kaybından davacının ve davalının ve hatta davalının mal aldığı mükellefin bir sorumluluğu olmadığı, KDV beyannamesi vermeyen firmanın daha alttaki firma olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan, davacının KDV kaybından dolayı doğrudan doğruya davalı sorumlu tutularak karar verilmesi ve Dairemizce de bu kararın onanması doğru olmadığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının bu hususların araştırılması ve sonucuna göre biri karar verilmesi yönünden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun davalının karar düzeltme talebinin reddine ilişkin kararına muhalifim. 25.06.2018