17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/2141 Karar No: 2017/9868 Karar Tarihi: 31.10.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/2141 Esas 2017/9868 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/2141 E. , 2017/9868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ... şirketi tarafından Klasik Yangın Paket Poliçesi ile ... himayesine alınan ... Ltd. Şti."ne ait işyerinde, sigortalı Firma ile davalı arasında akdedilen sözleşme uyarınca yapılan test çalışması sırasında meydana gelen infilak olayı sonucu zarar meydana geldiğini, oluşan bu hasar sonucu müvekkili şirketin sigortalısına 675.000,00 TL ödeme yaptığını, zararın meydana gelmesinde sorumlunun davalı ... şirketi olduğunu belirterek müvekkilinin sigortalısına ödemiş olduğu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili,davacı tarafın haksız olarak dava açtığını, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, Yangın Paket ... Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından, sigortalı işyerinde meydana gelen hasar sebebiyle sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili talep edilmiştir. Sigortalı ...Ltd. Şti."dir. Dava konusu hasar, sigortalı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme uyarınca yapılan test çalışması sırasında çıkan yangın nedeniyle oluşmuştur. Davacı ... şirketi bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. ... İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava ... poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde belirtilmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hüküm altına alınmıştır. Ticari davalar ise TTK 4.maddesinde sayılmıştır. TTK 4/1 maddesine göre her iki taraf tacir olup uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ise nispi ticari dava olarak kabulü gerekir. Somut olayda sigortalı ve davalı tacir olup dava konusu hasar ise sigortalı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme uyarınca yapılan test çalışması sırasında çıkan yangın nedeniyle oluşmuştur. Bu durumda mahkemece Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak yargılamaya devam edilip esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.