19. Ceza Dairesi 2016/15653 E. , 2018/3068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayet dilekçesinde sanık adına Finike Tapu Müdürlüğünde kayıtlı .... ada 1212 sayfa 13 cilt sayılı A Blok 2 Nolu, 1213 sayfa 13 cilt sayılı A Blok 3 Nolu ve 1214 sayfa 13 cilt sayılı A Blok 3 Nolu bağımsız bölümlerin 15.11.2012 tarih ve 17737 yevmiye sayılı satış işlemi ile ...."a alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla devrettiği iddiasıyla şikayette bulunulduğu anlaşılmakla; mahkemenin gerekçesinde aynı taşınmazın aynı sanık tarafından daha önce Yasemin Aydos"a 26.07.2012 tarihindeki satış işlemi gerekçe gösterilerek mahkumiyet kararı verildiği bu devre ilişkin bir şikayet olmadığı gibi şikayetin İİK"nın 347. maddesindeki bir yıllık süreden sonra olduğu bu nedenle, 15.11.2012 tarihli ...."a yapılan devirle ilgili olarak şikayet dilekçesi kapsamında işin esası incelenip deliller toplanarak, satışların gerçek değeri üzerinden ve başka borçların ödenmesi amacıyla yapılıp yapılmadığı, sanık ile satın alan kişiler arasında arkadaşlık ya da akrabalık ilişkisi olup olmadığı ve satın alan kişi dinlenilmek suretiyle araştırılarak, bu satış işleminin alacaklıyı zarara uğratma kastıyla yapılıp yapılmadığı tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumun takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
1)2.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2)Adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında TCK"nın 50. maddesinde gösterilen ölçütler değerlendirilmeden, hürriyeti bağlayıcı cezanın şikayetten vazgeçme ve ödeme halinde tümden düşeceğinden bahisle yasal olmayan gerekçe ile hapis cezasının paraya çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3)Suç tarihi taşınmazların satışı tarihi olan 15.11.2012 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 07.11.2013 olarak gösterilmesi,
4)Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.