Davacı, davalı işverenler nezdinde 15.08.1979-10.06.1996 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, 15.08.1979-10.06.1996 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespitini istemiş, Mahkeme yazılı gerekçelerle istemin reddine karar vermiştir. Dosyadaki delil ve belgelere özellikle davacının davalı işverenlere karşı açtığı ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onanan mahkemenin 29.11.2000 tarih ve 2001/1166 Karar sayılı işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasınında içeriğine göre mahkemece 15.08.1979-09.11.1983 tarihleri arasındaki istemin hak düşürücü süreden, 10.11.1983-10.02.1984 tarihleri arasındaki dönemin B. Kollektif Şirket tarafından kuruma eksiksiz bildirilmiş olması, 15.02.1992 - 10.06.1996 tarihleri arasındaki talebin ise davalılara ait işyerinden çıkış yapılmış olması, bu tarihten sonra başka işyerinde çalışmanın bulunması ve delilde bulunmaması sebebiyle reddine ilişkin karar doğrudur.Ancak sırasıyla, A.Limited Şirketi, A.Limited Şirketi, E.B.- M.K. U. Limited Şirketi Adi Ortaklığı ve U. Limited Şirketi olarak davalılar tarafından işletilen kireç ocağı işyerinde ilk defa 15.05.1985 tarihli giriş bildirgesi ile çalışmaya başlayan ve bu çalışmaları 15.02.1992 tarihine kadar giriş ve çıkışlarla fasılalı olarak süren ve kuruma bildirimler bulunduğundan, hak düşürücü süreye uğramayan 1985-1992 tarihleri arasındaki dönem yönünden istemin eksik araştırma ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, 15.05.1985-15.02.1992 tarihleri arasındaki dönem yönünden gerekli araştırma yapılıp, deliller toplanarak davacının bu süredeki çalışmalarının sürekli mi yoksa bildirimlerdeki gibi aralıklımı olduğu açıkça tespit edilip sonuca gitmek gerekirken eksik araştırma, inceleme sonucu yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi, öte yandan karar başlığında H.U.M.K."nun 388/2 maddesine aykırı şekilde davalı tarafın yanlış ve eksik gösterilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.