18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19722 Karar No: 2016/1528 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/19722 Esas 2016/1528 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedeniyle bedelinin faiz ve masraflarla birlikte tahsili istenilmesi üzerine açılmıştır. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiş, ancak karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yargıtay kararında, tarım arazilerinin değerinin mahkemece belirlenirken, ürünler için elde edilecek ortalama verim, üretim giderleri ve toptan satış fiyatına ilişkin istatistiki bilgilerin tarım müdürlüğünün verilerinden alınması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen Geçici 6. maddesi uyarınca, bedel tespiti davalarında mahkeme ve icra harçları ile vekalet ücretlerinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise 2942 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ile 4650 sayılı Kanun'un 15. maddesinin son fıkrası gösterilmiştir.
18. Hukuk Dairesi 2015/19722 E. , 2016/1528 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli .. Köyü 129 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak 1-4650 Sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanunun 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını gözönünde bulundurarak düzenleyeceği gerekçeli raporda değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise, özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça, tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için aynı Kanunun 4650 Sayılı Kanun ile değişik 15. maddesinin son fıkrası gereğince, kamulaştırma belgelerinin mahkemeye verildiği gün itibarıyla dekar başına elde edilecek ortalama verimine, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki tarım müdürlüğü verilerinin esas alınması arandığından, geri çevirme sonrası dosyaya getirtilen gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünün 2013 yılı veri cetveline göre, kavunun dekara ortalama verimi 2000 kg iken bilirkişi raporunda 1000 kg alınmak suretiyle hesaplama yapılması; ayrıca üretim giderlerinin içerisine tarla kirası, masrafların faiz karşılığı ve genel idari giderler gibi kalemlerin dahil edilmemesi gerekirken, resmi veri listesindeki üretim giderlerini oluşturan unsurlar arasında yer alan tarla kirası, genel idare giderleri ve masrafların faiz karşılığı düşülmeden hesaplama yapılarak üretim giderlerini yüksek almak suretiyle taşınmaz bedelini eksik tespit eden bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, 2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harca hükmedilmesi gerekirken nisbi harca hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.