17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4742 Karar No: 2017/9853 Karar Tarihi: 31.10.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4742 Esas 2017/9853 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/4742 E. , 2017/9853 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R - Davacı vekili, 16/08/2012 tarihinde davalılardan ..."nın sevk ve idaresinde olup ... A.Ş ye ait ... plaka sayılı çekici ve ...Ltd. Şti ye ait ... plaka sayılı römorkun davacının eşi idaresindeki motorsiklete çarptığını, sürücü ..."nın tam kusuru sebebi ile müteveffa ..."ın ölümü ve eşi - davacı ..."ın yaralanmasına neden olduğunu, eşinin ölümü ve kendisinin yaralanması ile neticelenen kaza sonucunda müvekkilinin manevi olarak yıkıma uğradığını belirterek 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 15.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihi olan 16/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından davacının yaralanması ve aynı kazada eşinin vefatı nedeni ile manevi tazminat talep edilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK"nun 47. maddesindeki(6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumu, vefat eden eşin yaşı dikkate alındığında davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olması ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, davacı vekili tarafından davacının yaralanması ve eşinin vefatı nedeni ile manevi tazminat talep edilmiş olup hükmedilen manevi tazminatın hangi zarar(lar) için ne miktarda olduğunun kararda belirtilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 31.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.