20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10071 Karar No: 2015/908 Karar Tarihi: 24.02.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10071 Esas 2015/908 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/10071 E. , 2015/908 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından 20.10.2014 havale tarihli dilekçe ile "...Davanın açılmasından itibaren 54 gün geçmesine rağmen duruşma günü verilmemesi, satışların durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve hâkimin tutum ve davranışları nedeniyle Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"na şikayet edilmesi nedeniyle aralarında husumet oluştuğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim ... (125894)"nün, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ve ret talebinden bulunan davalıların HMK"nun 42/4. maddesi uyarınca takdiren 2.000.-TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar, davalılar vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, davalılar vekilince ileri sürülen hususların HMK"nun 36. maddesi uyarınca reddi hâkim nedeni olmadığı ve yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açmasının, H.M.K.’nın 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” veya “düşmanlık bulunması” anlamında yorumlanamayacağı, aksine bir yorumun, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği, hiçbir hukuk kuralının, kötü niyetliyi korumayacağı, aksini kabul etmenin, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabîî hâkim ilkesini de zedeleyeceğinden, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nın 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlamasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile merci kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/02/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.