11. Hukuk Dairesi 2011/662 E. , 2013/131 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/02/2010 tarih ve 2008/135-2010/9 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/01/2013 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin “...”, “...+şekil”,“...” ibareli markaların tanınmışlığından yararlanmak için “...” ibareli markayı kullandığını, aynı zamanda marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının amacının haksız avantaj sağlamak olduğunu ileri sürerek, davalının eylemlerinin marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, önlenmesini ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tek başına peynir sektöründe tanınmış bir şirket olduğunu, adına tescil edilen markanın "...-..." kelimelerinden oluştuğunu, markalar arasında iltibasın bulunmadığını, zira markanın bir bütün olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının "..." kelimesini marka olarak sahiplenmesinin 556 sayılı KHK.nın 7 nci maddesine aykırılık teşkil ettiğini, anılan ibarenin renk ismi olduğunu ve doğada sınırlı sayıda bulunduğunu iddia ederek, davalı adına tescilli "..." ibaresini taşır markaların hükümsüzlüğünü istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili,davanın beş yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, asıl davada davalının “...+şekil” ibareli markasını davacının önceki tarihli ve tanınmış markaları nedeni ile kullanamayacağı, böyle bir kullanımın iltibasa neden olacağı, “...” ibaresinin, peynir için tasvir edici olmadığına dair kesinleşmiş kararlar bulunduğu, “sürülebilir krem peyniri” ürünü ile ilgili olarak, “...” biçimindeki marka tescil başvurusu ve bunun ambalajdaki kullanım biçiminin, davacıya ait markalara tecavüz oluşturduğu, açılan hükümsüzlük davasının, 5 yıllık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı-birleşen davada davacı (... )"den alınarak asıl davada davacı karşı davada davalı (...)"ne verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 31,45 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.