20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10518 Karar No: 2015/905
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10518 Esas 2015/905 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/10518 E. , 2015/905 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından duruşmalı olarak yapılması istenmişse de, 6100 sayılı H.M.K.nun geçiçi 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı H.U.M.K."nun 438/2 maddesi gereğince hakimin reddine ilişkin verilen kararların temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması mümkün olmadığından talebinin reddi ile süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı tarafından 21.11.2014 havale tarihli dilekçe ile "...Hâkim hakkında, 02.10.2013 tarihli dilekçe ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu"na şikayette bulunulduğu, hâkimin maddi delillere bakmadan subjektif kanaatiyle karar verdiği, bunun verilen kararın Yargıtay tarafından verilen bozma kararı ile teyit edildiği...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Reddedilen Hâkim ..."in, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ve ret talebinde bulunan davalının HMK 42/4 maddesi uyarınca takdiren 500.- TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, yargılamanın devamı sırasında taraflardan birinin mahkeme hâkimi hakkında şikayette bulunması veya aleyhine dava açması, H.M.K.’nun 36/1-d maddesinde belirtilen “davalı olmak” veya “düşmanlık bulunması” anlamında yorumlanamaz. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hâkimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına gelir. Hiçbir hukuk kuralı, kötü niyetliyi korumaz. Aksini kabul etmek, kötü niyetli kişilerce açılacak uydurma dava ve şikayetler sonucu, davaya bakan hâkimlerin sağlıklı, baskıdan uzak ve hür iradeleri ile görev yapmalarına engel olacağı gibi, tabiî hâkim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, konuyu inceleyen mercinin H.M.K.’nın 36/1-d. maddesi hükmünü yorumlamasında bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile, merci kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.