3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3790 Karar No: 2017/9358 Karar Tarihi: 08.06.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/3790 Esas 2017/9358 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/3790 E. , 2017/9358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... yönünden davanın reddine, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, davalının davaya konu 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerde önceki malik ile yapılan 01.07.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiracı olduğunu, taşınmazları birleştirerek eczane olarak kullandığını, müvekkili ..." in 7 nolu bağımsız bölümü 27.08.2013 tarihinde, diğer müvekkili ..." un ise 6 nolu bağımsız bölümü 10.12.2013 tarihinde iktisap ettiğini, müvekkilerinin taşınmazda birlikte baharat işi yapacağını, taşınmazlara ihtiyaçları bulunduğunu belirterek davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, ihtiyacın samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ..." e ait taşınmazın dava sırasında 3. kişiye satılmış olması nedeniyle davacı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı ... yönünden ise ihtiyacın samimi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Somut olayda; hükme esas alınan ve eski malik ile davalı arasında imzalanmış olan 01.07.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacılardan ..." in 7 nolu bağımsız bölümü 27.08.2013 tarihinde, diğer davacı ..." un ise 6 nolu bağımsız bölümü 10.12.2013 tarihinde iktisap ettiği ve davacıların ortak baharat işi yapmak için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Dava sırasında davacı ..."in (7) nolu bağımsız bölümü dava dışı
3. kişiye devretmiştir. Mahkemece yapılan keşif sonucu bilirkişi heyeti ibraz ettiği raporunda 6 nolu bağımsız bölümün 17 m2 olduğunu, baharat işi için tek başına amaca uygun olduğunu ancak dışarıya ticari malların teşhiri yönünden sıkıntı olabileceğini belirtmişlerdir. Mahkemece davacı ... yönünden ihtiyacın samimi olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, davacı ..." a ait 6 nolu bağımsız bölümün tek başına baharat işi için uygun olup olmadığı ve davalı kiracının kalan 7 nolu bağımsız bölümde eczacılık faaliyetine devam edip edemeyeceği hususları açıkça tespit edilerek sonucuna göre davacı ..." un ihtiyaç iddiası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.