Tebliğname No : KYB - 2014/99342

Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan sanık A.Ç."in 5237 sayılı TCK.nın 228/1 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 3000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, Antalya 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/831-703 sayılı ilamının da tekerrüre esas kabul edilerek sanığın cezasının TCK.nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 27.11.2013 gün ve 2013/650 Esas, 2013/946 sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında verilen 5 ay hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de, tekerrüre esas alınan ilama konu 3000 TL ve 2000 TL adli para cezalarının 11.12.2009 tarihinde infaz edildiğinin anlaşılması ve aynı Kanunun 58/2b maddesindeki “Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz” şeklindeki düzenleme karşısında tekerrüre esas alınan para cezalarının infaz tarihi ile sonraki suçun işlediği 10.07.2013 tarihleri arasında 3 yıllık sürenin geçtiği gözetilmeden sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.03.2014 gün ve 94660652-105-07-1113-2014/4312/16279 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 27.11.2013 gün ve 2013/650 Esas, 2013/946 sayılı Kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı Kanunun 309/4-d maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin bölümün hükümden
çıkartılmasına, hükmün diğer yönlerinin aynen bırakılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.