17. Hukuk Dairesi 2017/2030 E. , 2017/9843 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... hakkında açılan boşanma davası sırasında mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı muvazaalı olarak diğer davalı ..."a sattığını belirterek taşınmazı üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesini istemi ile Aile Mahkemesinde açılan davada tapunun iptaline ilişkin talep tefrik edilerek Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazın 2001 yılından önce alınan şahsi malı olduğunu, diğer davalının taşınmazı banka kredisi ile aldığını ve muvazaanın söz konusu olmadığından haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., taşınmazın davacının bilgisi dahilinde alındığını, satış ilanının 1 yıl süre ile asılı kaldığını, bedelin banka kredisi ile ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, boşanma davası açıldıktan ve tedbir kararı verilmesine rağmen henüz tapuya işlenmeden bir kaç gün önce satışın yapıldığı, davalı ..."ın taşınmazı görmeden satın almasının yaşam deneyimlerine aykırı olduğu, davalı ..."ın boşanmasının mali sonuçlarından kurtulmak için muvaazalı olarak satışın yapıldığının anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptali istemine ilişkindir.
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. ...
muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarruf işlemlerinin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Muvazaanın söz konusu olabilmesi için işlemin iki tarafının da kötü niyetle hareket etmesi asıldır. Görünürdeki işlemin aksine tarafların bir başka amaçlarının örneğin mal kaçırma amaçlarının olması gerekir.
Somut olayda, davalılardan sadece ..."ın mal kaçırma amacı ile hareket etmesi yeterli olmayıp davalı ..."ında bu amaçtan haberdar olması ve birlikte hareket etmeleri gerekir. Gerek davacının gerekse davalı tanık anlatımlarından, davalı ..."ın kızı ve damadının taşınmazın bulunduğu apartmanda oturduğu ve iptali istenilen satıştan çok öncede dairenin satışa çıkarıldığı ve fiyatta anlaşılamadığı, daire hakkında kızınında aynı tip dairede oturması nedeni ile davalı ..."ın bilgi sahibi olduğu dolayısı ile daireyi gezip görmeden almasında mahkemenin kabulünün aksine olağan dışı bir durum olmadığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, yine davacı ve davalı tanıkların beyanları ve dosya kapsamı ile davalı ... ile ..."ın birbirlerini tanımadıkları, taşınmazın banka kredisi ile satın alındığı sabittir.
Bu maddi ve hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde, davalı ..."ın, boşanmanın mali sonuçlarından kurtulmak isteyebilecek olan davalı ..."ın bu amaçla hareket ettiğini bildiği ve kötü niyetli olduğu yolunda somut bir delil ve ispat bulunmamaktadır.
Mahkemece, davalı ..."ın kötüniyetli olduğunu ve davalı ... ile muvazaalı işlem yaptığı ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.