Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2014/41184 Esas 2015/15047 Karar Sayılı İlamı

Tebliğname No : 3 - 2013/188742
MAHKEMESİ : Gölköy Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2013
NUMARASI : 2012/93 (E) ve 2013/65 (K)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçları nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde:
Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)05.07.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun Geçici 2/2. maddesi ile "Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun ve doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi dolayısıyla bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla hakkında hırsızlık suçundan dolayı kovuşturma yapılan veya kesinleşmiş olup olmadığına bakılmaksızın hakkında hüküm verilen kişinin, bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, zararı tamamen tazmin etmesi hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz, verilen ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar" hükmünün getirilmesi karşısında, sanığın dosya içerisinde mevcut Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.05.2004 tarih ve 2003/792 E, 2004/441 K, sayılı ilamından da anlaşılacağı üzere müdahil idarenin zararının sanık adına karşılanmış olduğunun anlaşılması karşısında Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.05.2004 tarih ve 2003/792 E, 2004/441 K, sayılı ilamın tekerrür uygulamasına esas alınamayacağının anlaşılması,
2)Dosya içerisinde mevcut adli sicil kaydına göre hürriyeti bağlayıcı ceza cinsinden silinme koşulları oluşmamış sabıka kaydı bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 106/1-2.cümlesi uyarınca tayin edilen 18 günlük hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 50/3 maddesi gereğince ,5237 sayılı TCK"nin 50/2. maddesi de gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nin 50/1. maddesinde yer alan adli para cezası dışındaki diğer yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.