23. Hukuk Dairesi 2013/5352 E. , 2013/6848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında 10.11.2008 tarihli hizmet alımı sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin davalıdan toplam 13.590,94 TL personel prim alacağı bulunduğunu, sözleşmeye göre vermesi gereken teminatı vermesine rağmen davalı banka nezdinde bulunan toplam 6.869,00 TL alacağın haksız olarak bloke edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 8.000,00 TL"nin tahsili ile davalı nezdinde bulunan 6.869,00 TL üzerindeki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, 27.12.2011 tarihinde, alacak miktarını 11.812,03 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili bankanın sözleşmeye ilişkin tüm hak ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının alacağının kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 10.11.2008 tarihli sözleşme gereği davacı şirket tarafından 12 eleman tahsis edilmesi gerektiği, çalıştırılacak bu personelin primleri, vergileri ve işçilik ödemelerinden davacının sorumlu olduğu, yine sözleşme gereği davacı şirketin, davalı bankanın Ege Bölge Müdürlüğü"nün temizlik hizmetlerini alt işveren olarak üstlendiği, asıl işveren alt işveren ilişkisi gereği davalı bankada istihdam edilen işçilerin her türlü alacakları ile yasal ödemelerinden tarafların müteselsilen sorumlu oldukları, banka kayıtlarına göre, davacı tarafından çalıştırılan işçilerin ücret ve diğer yasal ödemelerinin davalı bankanın düzenlediği hakedişlere dahil edildiği ve davacının hakedişlerden alacağını tahsil ettiği, ayrıca davalı bankaya ait hesap cetvellerinin sonuç kısmında davacıya 13.590,94 TL borç gözüktüğü, davacı şirketin bazı işçilerinin SGK girişlerinin işe başlamalarından sonra yapılmış olması nedeniyle davacı şirkete fazladan ödenen 1.778,91 TL nin mahsubu ile nihai alacak miktarının 11.810,03 TL olduğu, davalı bankanın kendi kayıtlarına göre davacıya borcunun bulunduğu anlaşılmasına rağmen davacı hesabında bulunan 6.869,00 TL yi bloke etmesinde de akdi ve yasal dayanak bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 11.812,03.TL nin 8.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 3.812,03 TL" sinin ise ıslah tarihi 27.12.2011"den itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, davalı bankadaki davacıya ait 6.869,00.TL üzerindeki blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 10.11.2008 tarihli sözleşmenin 14.maddesinde, iş bedelinin ne şekilde ödeneceği düzenlenmiştir. Anılan madde hükmünde, diğer koşullar yanında, davacı şirkete ödeme yapılabilmesi için, ödeme yapılacak aya ait aylık SGK prim belgesinin kurumca tasdikli suretinin ve SGK primi tediye makbuzunun, işçilere ait muhtasar vergi tahakkuk ve tediye fişlerinin davacı tarafından, davalı bankaya ibraz edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yani bu hususta BK 81.madde ( TBK 97.madde ) hükmü uyarınca öncelikli edim yükümlülüğü davacıya ait bulunmaktadır. Ne var ki mahkemece, davalı bankanın bu yöndeki savunmalarına rağmen, davacının 14. maddedeki belgeleri ibraz edip etmediği araştırılmamıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususların araştırılması yanında, sözleşme konusu dönemi ilgilendirecek şekilde, SGK"nın, davacıdan olan pirim alacağı nedeniyle, davalı banka nezdindeki hakedişlerine haciz konulduğu ileri sürüldüğünden, bu husus üzerinde de durularak karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.