20. Hukuk Dairesi 2014/5718 E. , 2015/896 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine vekili ve Orman Yönetimi ile ... Belediye Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü 242 ada 3 parsel sayılı taşınmaz, 3013,93 m² yüzölçümünde ve tarla niteliğinde Asliye Hukuk Mahkemesinde mülkiyeti davalı olduğundan malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir.
Davacı gerçek kişi, davaya konu taşınmazın zamanaşımı zilyetliği nedeniyle maliki olduğunu ileri sürerek, adına tescili istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/200 Esas sayılı dosyasında dava açmış, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden, dosya görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece; davanın reddine, davaya konu taşınmazın tarla niteliği ile Hazine adına tesciline ilişkin 08.10.2009 gün ve 2009/8-1148 sayılı kararı davacı gerçek kişi ile davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.02.2011 gün ve 2010/15091-1145 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunun yetersiz ve çelişik olduğu gibi çekişmeli parselin zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığının yöntemince araştırılmadığı, bu nedenle önceki bilirkişiler dışında bilirkişiler ile yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş oman kadastro tutanak ve haritaları ile eski ve yeni tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları uygulanarak, çekişmeli parselin orman sınır hattına irtibatlı krokisinin düzenlettirilmesi, parselin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin saptanması, imar ve ihya ile zilyetlikle edinme koşullarının araştırılması, uygulanan memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki nitelendirmeye göre parselin zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığının yöntemince araştırılması, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli ile ekonomik amacına uygun olup olmadığı konusunda yerel bilirkişiler ile tanıkların somut olaylara dayalı bilgi ve görgülerinin sorulması, zilyetlikle tescile engel bir durum olup olmadığının belirlenmesi, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamaların araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonunda, davacı ..."in çekişmeli ... Köyü 242 ada 3 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.791,328 m² yüzölçümündeki bölümüne ilişkin davasının kabulüyle bu bölümün ... adına tapuya tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin davanın reddiyle bu bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin verilen karar, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzeine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince 12.02.2013 gün ve 2012/11483-1238 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1)...bozmaya uyularak yapılan araştırma, inceleme ve kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planlarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli ... Köyü 242 ada 3 sayılı parselin tamamının kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, eski ve yeni tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alan olarak nitelendirildiği, parselin (A) harfi ile gösterilen 2.791,328 m² yüzölçümündeki bölümü için davacı gerçek kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre Orman Yönetiminin ve Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2)...kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosunda belirlenen orman sınır hattı dışında kaldığı ancak, üzerinde civardaki ormandan doğal tohumlama ile oluşan çam ağaçları bulunduğu belirlendiğine, bu haliyle (B) bölümü için davacı yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu söylenemeyeceğine göre, fen bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen bölümün hali hazırdaki çamlık niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi...” gereğine değinilmiş, Orman Yönetiminin karar düzeltme istemi ise, Dairece 06.01.2014 gün ve 2013/7002-66 sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabul kısmen reddine, çekişmeli 242 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A)=2791,328 m² bölümünün aynı ada ve parsel sayısında tarla niteliğiyle davacı ... adına, aynı raporda (B)=222,602 m² bölümünün ise aynı adada başka parsel numarası verilerek ve çamlık niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine vekili ve Orman Yönetimi vekili ile 6360 sayılı Kanun uyarınca davalı ..."nün Tüzel Kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ... Belediyesi"ne katıldığından, ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp, dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 2896 ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.
1) Davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz dilekçesinin incelemesi sonucunda; İncelenen dosya kapsamına göre, davanın TMK"nun 713. maddesi uyarınca tapu siciline kayıtlı bulunmayan taşınmazın tescili için açıldığı, yasal husumetin Hazine ve Orman Yönetimi ile birlikte ... Köyü Tüzel Kişileği"ne yöneltildiği, daha sonra genel arazi kadastro çalışmaları sonucu taşınmaz hakkında tutanak düzenlendiğinden 3402 sayılı Kanunun 5 ve 26. maddeleri uyarınca Kadastro Mahkemesi"ne aktarıldığı, ancak, davanın devamı sırasında 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince Muğla İlininde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş, il belediyesi büyükşehir belediyesine dönüştürülmüş, bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış olduğundan, aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası uyarınca da tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olunacağı hükmü gereğince, ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından hükmün temyiz için dilekçe verildiği anlaşılmış ise de, gerek 08.10.2009 gün ve 2009/8-1148 sayılı kararı gerekse de 10.05.2012 gün ve 2012/2-272 sayılı kararı davalı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisinin temyiz etmediğinden, aleyhine kesinleştiğinden, bu hususun 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca köy tüzel kişiliği yerine davalı sıfatı bulunan belediye yönünden de anılan hükümlerin kesinleştiği
anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Orman Yönetimi vekili ve Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.