(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27873 E. , 2020/4322 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı yanında çalışırken iş akdinin haksız bir şekilde feshedildiğini, son aylık net ücretinin 1.300,00- TL olduğunu, saat 13.00-24.00 arası çalıştığını, hafta tatillerini eksik yaptığını, 2 haftada bir izin kullandırıldığını, ulusal ve resmi bayram ve genel tatil günlerinde ve dini bayramlarda çalıştığını, asgari geçim indiriminin ödenmediğini, davacının kullanmadığı yıllık izinlerinin olduğunu belirterek fazla mesai ücreti ve diğer bir kısım işçilik alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının Petrol Cafe isimli işyerinde 13.03.2012 – 19.05.2014 tarihleri arasında tezgahtar olarak 765,67 TL net asgari ücretle çalıştığını, mesai saatlerinin 15.30-23.30 arası olduğunu, günde 7 buçuk saat çalıştığını, hafta tatillerini kullandığını, ibraname imzaladığını, yıllık izinlerini kullandığını, belirtilen nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ile yıllık izin ücreti alacağının bulunduğu, ancak asgari geçim indirimi alacağı talebinin yerinde olmadığının anlaşıldığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Taraflar arasında temyiz aşamasında sunulan yıllık ücretli izin belgelerinin dikkate alınıp alınamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesinde, “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır. Ödenmiş alacak hakkında davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu halde, 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesi gereğince, dava şartının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan mahkemeye verilmiş ödevlerden olması karşısında, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetilmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.02.2016 Tarih, 2014/22-735 esas, 2016/166 karar)
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesindeki beyanında müvekkilinin kullanmadığı yıllık izinleri olduğunu belirtmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanında; davacının yıllık izinlerini kullandığını ifade etmiştir. Dosya kapsamında dinlenen davacı ve davalı taraf tanıkları, yıllık izin ücreti alacağına ilişkin beyanda bulunmamışlardır. Dosya kapsamındaki hukukçu hesap bilirkişisi tarafından sunulan raporda davacının çalıştığı süre boyunca 2 yıl izne hak kazandığı gözetilerek bu süreye ilişkin yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmıştır. Mahkemece, taraf ifadeleri, tanık beyanları ve bilirkişi raporu da dikkate alınarak, yıllık izin ücreti alacağının ödendiğini ispat yükünün davalı işverende olduğu, dosyanın incelenmesinde davacının kullandığı yıllık izne dair yazılı bir delilin davalı tarafça sunulmadığı görülmekle davacının yıllık izin ücreti alacağı olduğu kanaatine varılarak bilirkişi raporundaki hesaplama doğrultusunda yıllık izin ücreti alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2 tam yıl hizmet süresine karşılık 28 gün yıllık izne hak kazandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak, davalı tarafından karar tarihinden sonra temyiz aşamasında, davacının imzası bulunan yıllık izin kullandığına dair yıllık izin talep formlarının dosyaya sunulmuş olduğu görüldüğünden, sunulan belgeler değerlendirilerek sonucuna göre yıllık izin ücret alacağı yönünden karar verilmelidir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.