23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1171 Karar No: 2020/2794
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1171 Esas 2020/2794 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/1171 E. , 2020/2794 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin esasdan reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde şikayetçi vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlunun hak ve alacakları üzerine koyulan haciz sonrası sıra cetveli düzenlendiğini ve müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya sıra cetvelinin 5.sırasında yer verildiğini ancak alacaklarının kamu alacağı olduğundan bahisle şikayet olunan ile garamaten paylaşım yapılması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince şikayetçinin kanuni temsilci olmayan bir kimseye takip yaptığı ve sıra cetvelinin usulüne uygun oluşturulduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı şikayetçi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, davacı TMSF"ye devredilen uyuşmazlığa konu edilen alacakların, mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu"nun 15/3. maddesi ile 5411 sayılı yasa kapsamında amme alacağı olmadığı, ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesi itibariyle yanlış olsa da sonucu itibariyle doğru olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararın istinaf başvurusunun esastan reddi ile ilk derece mahkemesinin gerekçesinin değiştirilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı süresinde Şikayetçi vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi kararına ilişkin şikayetçi vekilinin/vekillerinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.12.2005 günlü ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu"nun 140. maddesi gereğince şikayetçiden harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.09.2020 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.