4. Ceza Dairesi 2012/30217 E. , 2014/9929 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın hakaret eyleminden cezalandırılması istemi ile açılan kamu davası hakkında bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Sanığın yaralama eyleminden kurulan hükümde; suçun meşru savunma altında işlendiğinin kabulü karşısında, CMK"nın 223/2-d maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının tebliğnameye kısmen aykırı olarak, hüküm fıkrasının "sanığa ceza verilmesine yer olmadığına" dair kısmı çıkarılarak "...CMK"nın 223/2-d maddesi gereğince sanığın beraatına" ifadesinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,
2-Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
./..
-2-
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Somut olayda; sanığın, katılanı "sana Tokat"ı dar edeceğiz, ... okulunu bitirmeyeceğiz, seni öldürürüm," diyerek tehdit ettiği kabul edilmesine karşın "sanığın bu sözleri kavga esnasında fevren söylediği" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan değerlendirme ile ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi,
b-Kabule göre de, tehdit sözlerinin kavga esnasında fevren söylendiğinin kabulu karşısında, sanığın beraatine hükmolunması gerekirken ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.