Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5618 Esas 2016/3103 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5618
Karar No: 2016/3103
Karar Tarihi: 14.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/5618 Esas 2016/3103 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/5618 E.  ,  2016/3103 K.
"İçtihat Metni"



Mahkemesi : İş Mahkemesi
Tarihi : 20.11.2014

Dava, yersiz yetim aylığının tahsili için yürütülen takipte, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında yazılan gerekçelerle, davanın çözüm yerinin idari yargı olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada; davalının 5434 sayılı Yasa"nın ek 13. maddesi kapsamında 01.04.2011- 31.05.2012 tarihleri arasında yetim aylığı alırken bu tarihlerde 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında çalışması nedeniyle aylıkların yersiz olduğundan bahisle yürütülen takip nedeniyle itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istenmiş, mahkemece, davanın çözüm yerinin idari yargı olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
5434 sayılı Kanunun ek 13. maddesi gereği bağlanan davaya konu yetim aylığının kesilmesi 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğundan, uyuşmazlığın çözümünde ne 506 sayılı Kanun’un ne de 5510 sayılı Kanun’un uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu durumda sözü edilen 101’inci madde hükümlerine göre sınırlı yetki ile donatılmış İş Mahkemesi görevli değildir.
Ancak, 2577 sayılı İdari Yargılama Usûlü Kanunu’nun 2’nci maddesine göre kimler aleyhine idari yargıda dava açılabileceği açıklanmış olup, gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari yargı yerinde dava açılamayacağı ve dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu nazara alınmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.