3. Hukuk Dairesi 2020/6099 E. , 2021/7206 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile birlikte yaşadığı dönemde bir araç satın aldıklarını, araç bedeli olarak 5.000 TL ödeme yaptığını, ayrıca kendisine ait eski aracının da 8.000 TL bedel üzerinden yeni araç ile takas edildiğini, aralarındaki güven ilişkisi sebebiyle aracın davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, ödediği 13.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının aracın alımında hiçbir katkısının bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulü ile, 7.500 TL’nin davalı taraftan tahsiline, sair taleplerin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı eldeki dava ile, davalı adına tescil edilen aracın satın alınması sırasında toplam 13.000,00 TL katkıda bulunduğunu ileri sürerek, 13.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacının dava tarihi itibariyle davalıya temerrüde düşürdüğü dikkate alındığında, mahkemece hükmedilen alacak miktarına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması gerekirken, sair taleplerle birlikte faiz talebinin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki; yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazları ile davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün 1. fıkrasındaki “7.500 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “7.500 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine", ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ve peşin alınan harç ile 44,40 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 467,90 TL bakiye harcın davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.