19. Ceza Dairesi 2016/9510 E. , 2018/3023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebeplerinin reddi,
Ancak;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kabule göre ise;
1-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda temel ceza belirlenirken sanık hakkında sadece hapis cezasına hükmedilmesine karşın, gerekçeli kararın hüküm kısmında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması,
2-Temel ceza tayininde, hapis cezasının alt sınırdan belirlenmesine karşın, aynı gerekçe ile adli para cezası belirlenmesinde teşdit uygulanması,
3-Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı adli sicil kaydı bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında, TCK"nın 50. maddesinin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığı karar yerinde tartışılmadığı gibi, TCK"nın 51/1-b maddesi gereğince "suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşup oluşmadığı" hususu değerlendirilmeden, “yasal şartlar oluşmadığından” biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığı karar verilmesi,
4-Kasıtlı suçtan hapse mahkûmiyetin kanuni sonucu olmasına karşın, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının karar yerinde gösterilmemesi,
5-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""07.03.2014"" yerine ""20.12.2013"" olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.