MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (Ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar ... ve ..."nın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından; sanık ..."ın beraatine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ...’ın katılan şirkette satın alma müdürü olarak çalıştığı, diğer sanıkların ise katılan şirketin ürün temin ettiği iki farklı şirketin yetkilileri olduğu, sanık ...’ın diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, sanık ...’un yetkilisi olduğu şirketten gerçekte ürün teslim almadığı halde, mal teslim edilmiş gibi düzenlenen faturaları katılan şirketin muhasebesine teslim edip 17.276.08 TL bedelin ödenmesini sağladığı, sanık ...’ın yetkilisi olduğu şirketten ise piyasa fiyatından daha yüksek bedelle ürün satın alarak katılan şirketin 6.195.00 TL fazla bedel ödemesine neden olduğunun iddia edildiği somut olayda, katılan şirketin defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda sanık ..."ın katılan şirketi zarara uğrattığının belirtilmesine karşın, Mahkemece raporun gerekçesiz ve çelişkili olduğu belirtilerek hükme esas alınmadığı ve bu konuda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, ayrıca sanık ... tarafından katılan şirket aleyhine başlatılan icra takibine katılan şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine adı geçen sanığın itirazın iptali davası açtığının anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti amacıyla İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2013/327 esas sayılı dosyasının ve bu dosyaya sunulan tüm bilirkişi raporlarının onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, gerekirse katılan şirket ile sanıklar ... ve ..."ın yetkilisi olduğu şirketlerin ticari defter ve belgeleri temin edilerek detaylı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma veya nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken, ekssik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,


Kanuna aykırı, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.