Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5625
Karar No: 2013/6816
Karar Tarihi: 05.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5625 Esas 2013/6816 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/5625 E.  ,  2013/6816 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalının davacı kooperatifin site yerleşim planında oto kaporta-boya iş koluna tahsisli dükkanı kiralayıp oto yedek parçacı dükkanı yapmak suretiyle site yerleşim planı, kooperatif anasözleşmesi ve tahsis amacını ihlâl ettiğini, kooperatif anasözleşmesinin 10.maddesinde sayılan meslek grupları dışında iş yerlerinin kullanılmasının yasak olduğunu ileri sürerek, davalının dava konusu işyerini yedek parça dükkanı şeklinde işletmesi faaliyetinin yasaklanmak suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı sitede müvekkili dışında da yerleşim planında gösterilen iş yerine tahsisli yerlerin başka amaçlarla kullanıldığını, ancak sadece müvekkiline karşı dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 13.07.2011 tarih ve 105 E, 40 K. sayılı ilamı ile, davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve anasözleşmesinin 10, 14 ve 16/4. maddeleri dikkate alınarak dava dışı ortak hakkında da dava açılması için davacıya önel verilmesi gerektiği belirtilerek diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı vekilinin 27.12.2011 tarihli duruşmada dava konusu dükkanın boşaltıldığını belirttiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, kısa kararda karar verilmesine yer olmadığına ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, gerekçeli kararda ise maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece davalı vekilinin talebi üzerine "tashih şerhi" başlığı altında 20.03.2013 tarihli ek kararla maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, asıl kararı ve tashih kararını temyiz etmiştir.
    1- Davacı vekilinin 20.03.2013 tarihli tashih kararına ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    Dava, muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda, mahkemece, dava konusu taşınmazın boşaltıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği, ancak gerekçeli kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, 20.03.2013 tarihinde dosya re"sen ele alınarak HMK"nın 304. maddesi uyarınca vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 304/1 maddesinde "Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir" hükmüne yer verilmiştir.
    Mahkemece, hükümdeki hata yazı ve hesap hatası niteliğinde olmamasına rağmen, HMK"nın 304/1.maddesine aykırı olarak, hüküm fıkrasını değiştirecek şekilde tashih kararı verilmesi doğru olmadığından, davacı vekilinin tashih kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile 20.03.2013 tarihli tashih kararının bozularak kaldırılmasına ve 05.01.2012 tarihli karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2-Davacı vekilinin 05.01.2012 tarihli karara yönelik temyiz itirazına gelince;
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 298/3. (HUMK"nın 388.) maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hüküm sonucunu HMK"nın 294/3. (HUMK"nın 389.) maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. (HUMK"nın 381/son) fıkrası hükmüne dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde, HMK"nın 294/3. (HUMK"nın 389.) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen, kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır. HMK"nın 298/2. maddesi gereğince, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması yargılamanın aleniyetine, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HUMK"nın ve HMK"nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargı kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
    Somut olayda, mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kısa kararda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verildiği halde, gerekçeli kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olup, gerekçeli karar ile kısa karar arasında farklılık yaratılmıştır. Bu durumda mahkemece, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tashih kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemece verilen 20.03.2013 tarihli tashih kararının bozularak kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, 05.01.2012 tarihli karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile 05.01.2012 tarihli kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi