19. Ceza Dairesi 2016/8872 E. , 2018/3019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebeplerinin reddi,
Ancak;
Sanıkların üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması karşısında, somut olayımızda; sanığın aksi ispatlanamayan savunmalarında; taşınmazı fiilen 10 -15 yıldır kullandığını ifade etmiş olduğu Abdullah Dizdar"a satıldığını beyan etmesi, icra dosyası içerisinde bulunan tapu kayıt örneği uyarınca, taşınmazda sanık dışında başkaca hissedarların da bulunması, sanık ile birlikte, aynı tarihte ve şikayete konu icra takibinin borçlusu olmayan 17 farklı kişinin de hissesini Abdullah Dizdar"a satmış olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın alacaklıyı zarara uğratmak kastı ile hareket ettiği hususunun ispatlanamamış olması nedeni ile beraatı yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre ise;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2-Temel ceza tayininde, hapis cezasının alt sınırdan belirlenmesine karşın, aynı gerekçe ile adli para cezası belirlenmesinde teşdit uygulanması,
3-Dosya arasında adli sicil kayıt örneği bulunmayan ve suç tarihi itibarı ile 65 yaşını ikmal ettiği anlaşılan sanık hakkında, adli sicil kayıt örneği celp edildikten sonra, TCK" nın 50/3. maddesinin tatbikinin zorunlu olup olmadığının karar yerinde tartışılmaması,
4-Kasıtlı suçtan hapse mahkûmiyetin kanuni sonucu olmasına karşın, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının karar yerinde gösterilmemesi,
5-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""19.02.2014"" yerine ""07.08.2014"" olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.