2. Ceza Dairesi 2011/27600 E. , 2013/12805 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 4 - 2009/130620
MAHKEMESİ : Polatlı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2008
NUMARASI : 2008/227 (E) ve 2008/604 (K)
SUÇ : Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırımın, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığı, TCK.nun 50/2.maddesi gereğince, suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilemeyeceğinden, tebliğnamedeki, “suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere, göre TCK"nun 50/1.maddesi gereğince yeterli gerekçe açıklanmadan, paraya çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesine” yönelen bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.
Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,
2- 5237 sayılı TCK.nun 50/1. maddesi gereğince sanığın, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınıp, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezası dışında, aynı maddenin, b, c, d, e, f bentlerinde sayılan, seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, “eylemin niteliği, muhatabı, sanığın suç işleme gerekçesi dikkate alınarak sanık hakkında mevcut deliller ve savunmasına göre TCK 50. maddesinin uygulanmasına taktiren yer olmadığına” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle TCK’nın 50. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3- Herhangi bir suçtan sabıkası olmayan ve 5237 sayılı TCK"nın 51/1-a bendine göre tayin olunan cezanın ertelenmesine yasal engel bulunmadığı belirlenen sanık hakkında ertelemeye yer olmadığına karar verilirken, aynı yasanın 51/1-b bendinde belirtilen “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “eylemin niteliği, muhatabı, sanığın suç işleme gerekçesi dikkate alınarak sanık hakkında mevcut deliller ve savunmasına göre TCK 51, uygulanmasına taktiren yer olmadığına” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile anılan maddenin uygulanmaması,
4- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde müştekinin yüklenen hakaret suçu sebebiyle uğradığı bir zarar bulunmadığı gibi herhangi bir tazminat isteminin de bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5271 Sayılı CYY.nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “eylemin niteliği, muhatabı, sanığın suç işleme gerekçesi dikkate alınarak sanık hakkında mevcut deliller ve savunmasına göre CMK 231.maddesinin uygulanmasına taktiren yer olmadığına” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.