MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20.06.2011 tarih ve 2010/822-2011/290 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... hisse senetlerine sahip olduğunu ve 01/03/2001 tarihinde ...’de işlem yapılmak suretiyle hisse senetlerini teslim aldığını, 2007 yılında ... ... Şubesine başvurarak ibraz ettiği hisselerinin karşılığı bedeli almak istediğini, şube görevlisince nominal değerin 818.000 TL olduğunu belirten belgenin müvekkiline imzalatıldığını fakat bu bedelin ödenmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı bankaya başvurduğunda hisselerine ilişkin yapılan işlemlerin tespitini, bu tespit yapıldığı takdirde davacının hak etmesi gereken tutarın bilirkişi marifetiyle tespitini ve tespit edilen bu değerin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin bu davada taraf sıfatı olmadığını, söz konusu hisse senetleri karşılığının ödenmesine ilişkin işlemlerin davacı ile ... ... Şubesi arasında gerçekleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı ... nezdinde açılmış bir hesabı bulunmadığı, ihraççı hesabı açma formu ve kıymet transfer talimatı yazılı belge incelendiğinde kıymeti alan hesap sahibi bilgilerinde kıymetin gönderileceği aracı kurum olarak ... ... Şubesinin gösterildiği, kıymetin gönderileceği kişi olarak da davacının adının olduğu, işlemlerinin ... ... Şubesiyle yapıldığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davalıya teslim edildiği iddia edilen hisse senetlerinin değerinin tespiti ile bu bedelin tahsiline ilişkin olup, davacı, davalıya 2007 yılında hisse senetlerini ibraz ederek bedelini almak istediğini, dava dilekçesi ekinde sunulan ve hisse senetlerinin değerinin 818.000 TL olduğuna dair belgenin davalı tarafından düzenlendiğini, fakat bilahare dava dışı banka tarafından kendisine bu miktarın ödenmediğini bildirerek, senet bedellerinin gerçek değerinin tespitini ve tahsilini talep etmiştir. Davacının delil olarak ibraz ettiği İhraççı Hesabı Açma Formu ve Kıymet Transferi Talimatı davalıya hitaben düzenlenmiş ve bu belgenin içeriğine göre davacı hisse senetlerini de davalı şirkete teslim ederek dava dışı bankadaki hesabına aktarılması talimatını vermiştir. Davacının iddiasına göre dava dışı banka senet bedeli olarak bu miktarı davacıya ödemediğine ve ibraz edilen belgeye göre de senetler davalıya teslim edildiğine göre, mahkemece davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.