13. Hukuk Dairesi 2016/17257 E. , 2019/6495 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının maliki olduğu dükkanı 05.02.2013 tarihinde satın alındığını, 19.03.2013 tarihinde su aboneliğini yaptırdığını ve 2013 yılı Mayıs ayında dükkanı fiilen kullanmaya başladığını, 26.06.2013 tarihinde tebliğ edilen su faturası bedelinin 3.755,00 TL olması üzerine taşınmazın su tesisatında arıza olabileceğini düşünerek davalıya haber verdiğini ve tesisat arızası tespit edilerek davalı tarafından giderildiğini, ancak sözlü taleplerine rağmen fahiş faturanın davalı tarafından ödenmemesi üzerine 24.07.2013 tarihli ihtarname ile davalıdan söz konusu fatura bedelinin ödenmesinin istendiğini, ancak davalının cevabi ihtarnemesi ile ödemeyeceğini bildirdiğini, taşınmazdaki gizil ayıbı kesilen su faturası ile öğrendiğini ileri sürerek mutad kullanım bedelinin düşüldükten sonra davalının tazmin ile sorumlu olduğu miktarın belirlenerek dava tarihinden işleyecek en yüksek faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, taşınmazda ayıp bulunmadığını, satış tarihinden 6 ay sonra yapılan ayıp ihbarının kabul edilemez olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın aldığı dükkanın gizli ayıplı olması nedeni ile ödemiş olduğu su faturasının mutad kullanım miktarının hesaplanarak bakiyesinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, ayıp bulunmadığını ve süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiş; Mahkemece, satım tarihinden itibaren davacının taşınmazı gerekli şekilde muayene etmediği ve bu konuda gerekli özeni göstermediği, bu özensizliği yada dikkatsizliğinin davalıya yüklenemeyeceği, satın aldığı tarihten itibaren 5. aya kadar taşınmazı hiç açmadığı anlaşıldığından gizli ayıpla ilgili oluşan durumu süresinde ihbar etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 6098 Sayılı TBK.’nun 223. maddeye göre, (818 sayılı BK"nun 198.maddesi), alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. Somut olayda davacı kendisine tebliğ edilen yüksek miktarlı su faturası ile öğrendiği ayıbı davalıya bildirdiğini ve davalı tarafından arızanın giderildiğini bildirmiş olup, bu husus davalının da kabulündedir. O halde Mahkemece, davacının iddia ettiği gizli ayıbı su faturasının kendisine tebliği ile öğrendiği ve süresinde davalıya ihbar ettiği kabul edilerek işin esasının incelenmesi, taşınmazda davacının iddia ettiği ayıbın bulunup bulunmadığı ve davalının sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi sonucu hasıl olacak sonuca göre bir karar verimesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.