Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacı, mülkiyeti Hazineye ait 1945,1946 ve 1949 parsel sayılı taşınmazlar ile tescil harici yeri davalıların yapılanmak, , bahçe haline getirmek ,ekip dikmek suretiyle işgalettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.
Davalılar, imar -ihya edilerek verimli tarım alanına dönüştürdükleri taşınmaz üzerindeki muhtesat değerinin zemin değerinden yüksek olduğunu, yıkımın fahiş zarar doğuracağını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların kayden Hazineye ait taşınmazlara elatmasının sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve muhtesatların yıkılması isteminin kabulüne, zeytin ağaçlarının kal"ine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, M.. E. Y. tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği tebligat giderleri karşılanmadığnıdan reddedilerek,gereği görüşülüp, düşünüldü.
Asıl ve birleşen davalar, çaplı taşınmaza ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davaların kubulüne karar verilmiş, hüküm sadece davalı M.E.Y.tarafından temyiz edilmiştir.
Tapuda Hazine adına kayıtlı 1946 parsel sayılı taşınmaza davalı M.E.haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın müdahalesi saptanmak suretiyle anılan parsel bakımından davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Davalının, bu parsele yönelik temyiz itirazı yerinde değildir.reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Hazine dava dilekçesinde 1945 parsel sayılı taşınmazı dava etmiş ise de anılan parselin dava tarihinden önce ifraza tabi tutulduğu müfrez 1980, 1981 ve 1982 nolu parsellerin malikinin de hazine olduğu kayden sabittir.
Ne var ki, mahkemece müfrez parseller üzerinden değil de ana parsel üzerinden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Bu durumda incelemenin müfrez parseller üzerinden yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken infazda kuşku yaratacak şekilde ifraz öncesi parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine,10.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.