23. Hukuk Dairesi 2013/4739 E. , 2013/6805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılardan... ... vekili Av. ..., davalı asil ..., fer-i müdahiller ..., ... vekili Av. ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, dava dışı yüklenici ...ile davalı ve dava dışı arsa sahipleri arasında 07.10.2004 ve 25.04.2005 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme sonrası müvekkili ile dava dışı yüklenici arasında inşaatın birlikte yapılması konusunda adi şirket kurulduğunu, taraflar arasındaki protokol ve temlik ile inşa edilen binadaki 3 no"lu daire ile 26 no"lu dükkanın %50 payının müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirerek inşaatı bitirme aşamasına getirmesine rağmen anılan bağımsız bölüm paylarının ihtara rağmen verilmediğini ileri sürerek, 3 ve 26 nolu bağımsız bölümlerin yarı payının müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı arsa maliki, ..., davacı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını, yüklenici ile davacı arasında ihtilaf bulunması nedeniyle tescilden kaçınıldığını, binanın sözleşmede belirlenen şekilde tamamlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; 3 no"lu bağımsız bölüm ile ilgili tescil istemi yönünden, eksik iş bedelinin yatırılmasına rağmen bu bağımsız bölüme ilişkin davanın atiye terk edilerek istemden vazgeçildiği, 26 no"lu bağımsız bölümün yapı kullanım izin belgesi alınmasına özgülenmesi ve anılan belgenin yüklenici tarafından alınmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Adi ortaklıklarda idareci ortak olağan şirket işlerini yürütmeye yetkilidir. Olağanüstü işler için ise bütün ortakların ittifakı şarttır (818 sayılı BK. 525). Diğer bir deyimle idare hakkı olağan işleri kapsar. Dava açmanın olağan işlerden olup olmadığı hususuna gelince, 818 sayılı BK"nın 530. maddesi hükmü gereğince idareci ortak ile diğer ortaklar arasındaki ilişkiler, vekalet hükümlerine tabidir. Oysa BK"nın 388/3. maddesine göre özel yetki olmadıkça vekil dava açamaz. 818 sayılı BK"nın 388/3. maddesinde yazılı işler için ortaklık kararı gerekir. Davada böyle bir ortaklık kararı mevcut olmadığından ve vekil durumunda olup vekaletname vermiş olan idareci ortağın bu durumda dava açma hakkı bulunmadığının kabulü gerekir.
Diğer yandan, adi ortaklığın tüzel kişiliği mevcut değildir. Bu itibarla adi ortaklık adına davayı da bütün ortakların (gerçek kişilerin) veya diğer ortaklardan bu konuda açık yetki almış idareci ortağın açması gerekir. Bu nedenle davada taraf olmayan ve davacı ile aralarında elbirliği ile mülkiyet hükümleri uygulanacak bulunan Ali Suat Sılalıoğlu"nun davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir
2-Bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazları bu aşamada incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılar ve fer-i müdahillerden alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.