20. Hukuk Dairesi 2015/659 E. , 2015/852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 15/09/2006 havale tarihli dilekçesi ile ... İlçesi, ... Köyü, 102 ada 13 parsel sayılı 8856,69 m² yüzölçümündeki taşınmazın ... niteliği taşıdığı iddiasıyla ... niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece dava eldeki bir kısım başka davalar ile birleştirilerek, kadastro mahkemesinde davanın görülebilmesi için kadastro davalarının tesbit malikine husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerektiği, çekişmeli taşınmazlar hakkında dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/11/2006 tarih ve 2006/16169 E. - 16397 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece dava, arazi kadastrosuna itiraz olarak nitelendirilerek çekişmeli yer hakkında tespit tutanağı düzenlenmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmişse de, bilindiği gibi halen yürürlükte olan kanunlarımıza göre ... kadastrosu 6831 sayılı ... Kanunu hükümlerine göre yapıldığı gibi 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre de yapılmaktadır.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan ... kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı kanunların hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından, ... sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte ... olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı, Çevre ve ... Bakanlığının (... ve Su İşleri Bakanlığının) ya da ... Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işlemin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza veya taşınmazlara zilyed olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden red edilmeyip, kadastro mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tesbit tutanağının, malik hanesinin açık bırakılmak suretiyle düzenlenip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak davanın esasının incelenmesi gerekirken henüz tesbit tutanağı düzenlenmediği, bu nedenle, dava koşulu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davaya konu 102 ada 13 sayılı parselle ilgili yargılama tefrik edilip yukarıdaki esasa kaydı yapılarak; davanın reddine, 8856,69 m² yüzölçümlü 102 ada 13 parselin toplam 13440 pay kabul edilerek 1/2 hissesinin ... ve 1/2 hissesinin ... mirasçıları adına kadastro tutanağında tespitine ve tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 18/08/2006 - 18/09/2006 tarihleri arasında ilân edilen ... kadastrosu ve arazi kadastrosu ile 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 2006 yılında yapılan 2/B madde uygulama çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, somut uyuşmazlıkta; çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Bu nedenle, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin davada taraf olmaları gerekirken, taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın eylemli durumuna ilişkin olarak, yapılan keşifte; ki, mahkeme gözleminde, taşınmaz üzerinde kuşburnu, ahlat, yer yer karaçam ve tek ve çok yıllık otsu bitkiler bulunduğu, ... bilirkişi raporunda taşınmaz sınırında kuşburnu, alıç, sürünücü ardıç ve tek yıllık otsu bitkiler ve batısındaki ormanlık alanda meşe türleri bulunduğu ve ziraat bilirkişi raporunda taşınmazda karaçam, kuşburnu, ahlat ve ardıç ve tek ve çok yıllık otsu bitkiler bulunduğu açıklanmış ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumuna ilişkin olarak, ... bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 15-20 yıldır, ziraat bilirkişi raporunda, 20-25 yıldır kullanılmadığı bildirilmiş ve keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tutanak bilirkişi beyanlarında ise 30-35 yıldır kullanılmadığı bildirilmiştir. Taşınmaz üzerindeki bitki örtüsüne ilişkin gözlem ve açıklamalardan taşınmazın eylemli ... olduğu ve kullanıma ilişkin bilirkişi raporları ve mahalli ve tutanak bilirkişi beyanlarından da taşınmazın uzun süredir kullanılmadığı ve taşınmazda iradi terk olgusunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerle; Hazine ve köy tüzel kişiliğinin davalı olarak davaya dahil edilip, süre verilerek delillerinin toplanarak, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi de gözetilerek, taşınmazın belirlenecek niteliğine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.