Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/11556
Karar No: 2006/11529
Karar Tarihi: 06.11.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/11556 Esas 2006/11529 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/11556 E.  ,  2006/11529 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
    TARİHİ : 16/06/2006
    NUMARASI : 273-502

    Davacı,  ilk Bağ-Kur primi kesintisinin yapıldığı tarihin tesbiti ile takip eden aybaşından 07.03.2006 tarihleri arasında  zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun  tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün,  davacı  vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının ilk prim tevkifatının yapıldığı tarihi takibeden aybaşından  dava tarihi olan  07.03.2006 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme istemin reddine karar verilmiştir.
    2926 sayılı Yasa"nın Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın tarımsal faaliyette bulunan kimselerden 22 yaşını doldurmuş erkeklerle, 22 yaşını doldurmuş aile reisi olan kadınların bu Kanuna göre sigortalı sayılacaklarına ilişkin 2. maddesi 24.07.2003 tarihli 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile değiştirilerek " aile reisliği" ve "22 yaş" koşulu kaldırılarak 5. madde ile "18 yaşını doldurmuş olmak" koşulu getirilmiştir.
    Somut olayda uyuşmazlık; 4956 sayılı Yasa ile getirilen bu değişikliğin davacı yönünden  uygulama alanı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
    Uyuşmazlığın çözümü, sosyal güvenlik hukukunun niteliğinin incelenmesini ve yasaların zaman bakımından uygulanmasına ilişkin kuralların  tartışılmasını gerektirmektedir.
    Sosyal Güvenlik Hakkı, Anayasa ve yasalar karşısındaki  konumuna göre; kullanılması zorunlu bir hak olup bu haktan vazgeçilemez, devredilemez ve kaçınılamaz. Başka bir anlatımla; sosyal güvenlik hakkı kişiye bağlı, geleceğe  uzanan ve herhangi bir süre ile kısıtlanamayan temel Anayasal bir hak olup bu niteliği itibariyle diğer özel hukuk alanında yer alan kurumlarla karşılaştırılamaz ve özel hukuk kurallarıyla açıklanamaz. Sosyal Güvenlik alanında oluşuturulacak tüm kuralların, özde, sosyal hukuk devleti anlayışına uygun olması zorunludur. Sosyal  hukuk devleti, niteliğinin bir gereği olarak "Sosyal Güvenlik" kavramını yaşama geçirerek somutlaştırır.
    Diğer yandan, değişiklikten önce 2926 sayılı Yasa"nın 2,maddesinde kadın sigortalılar için konulmuş olan "aile reisliği" kavramı tarımda kendi adına ve hesabına çalışan kişiler arasında   ayrım   yaratmakta  olup  Anayasamızda  ifadesini  bulan  "eşitlik"  ilkesi  ile  de  bağdaşmayan ayrımcılık içeren bir hükümdür. Kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucuda yasaların yürürlüğe girmelerinden  önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir.
    Öte yandan; bir çok Yargıtay kararlarında da açıkça vurguladığı üzere bu tür yeni yasaların ünlü hukukçu Roubier’in açıkladığı üzere yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara  uygulanması gerektiği başka bir anlatımla yeni yasanın yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal tesirini göstereceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesinden değil, zaman içerisindeki ani etkileri söz konusu olmaktadır. Esasen HUMK 578 maddesi nedeniyle Yargıtay’ın 7.12.1964 günlü Tevhidi İçtihadı ile Hukuk Genel Kurulunun 9.3.1988 gün 1987/860 Esas, 1988/232 karar sayılı kararında da bu görüşe yer  verilmiştir
    Uyuşmazlığa konu bu olayda hukuksal ve maddi alanda etkisini göstermiş, hukuk kuraları uyarınca tamamlanmış ve sonuçlarını doğurmuş bir kazanılmış hak söz konusu değildir. Sosyal güvenlik kurallarının tanımlanan niteliği nedeniyle lehe olan bu düzenlemenin ihtilafa uygulanması gerekmektedir.
    Somut olayda davacı 01.01.1940 doğumlu olup ihtilaf konusu dönemde 1997 yılında sattığı  ürün   bellerinden  17.03.1998  tarihinde   tevkifat  yoluyla  prim  kesintisi  yapıldığı, 1998,1999,2000,2002,2003 yıllarında ürün sattığı halde kesindi yapılmadığı evli olduğu,  zirai arazi emlak vergisi mükellefi olduğu kooperatif  kaydının bulunmadığı, ziraat odasına yazılan müzekkere cevabı beklenmeksizin mahkemece sonuca gidildiği görülmektedir.
    Yapılacak iş; işin esasına girilerek 2926 sayılı Yasa"nın 5.,7.,9. ve 36. maddeleri birarada değerlendirilerek sonuca gitmektir.
    Mahkemece bu hukuki olgular gözetilmeksizin davacının "aile reisi" olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi