Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6343
Karar No: 2021/4746
Karar Tarihi: 06.04.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6343 Esas 2021/4746 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/6343 E.  ,  2021/4746 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2019/87-2020/94

    Dava, 01.05.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması ve 01.06.2012 tarihine kadar alacağı 64.200,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak, davanın kısmen kabulüne dair, karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Eldeki davada mahkemece verilen 12/01/2016 tarihli karar, kapatılan 21. Hukuk Dairesinin 18.01.2018 tarihli bozma ilamı ile “,….davacı ilk tahsis talep tarihi sonrası kendisine yaşlılık aylığı bağlanmasını ve aylıkların faizleriyle birlikte ödenmesini talep etmekle, Mahkemece davacının tüm talepleri hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmeden “Bakırköy 12. İş Mahkemesinin 2008/118 E. 2011/330 K. Sayılı ilamında belirtilen sigortalılık başlangıç süresi dikkate alınarak davalı kurumca emeklilik işlemlerinin değerlendirilmesine” şeklinde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Yapılacak iş, davacının 05.03.2007 tarihli tahsis talep tarihi itibariyle kendisine yaşlılık aylık bağlanabilmesi için gerekli koşulları sağlayıp sağlamadığını, kesinleşen Mahkeme ilamı sonrası oluşan yeni koşulları da dikkate alarak tartışmak, davacının tüm talepleri ile de bağlı kalarak sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi…” gereğine işaret edilerek, bozulmuştur.
    Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı)
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK)
    Ayrıntıları Hukuk Genel Kurulunun 10.12.2019 günlü ve 2015/10-3241 Esas, 2019/1325 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere; mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
    Hukuk Genel Kurulu"nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.2.1990 gün 10-117; 7.10.1990 gün 439-562; 19.2.1992 gün 635-82; 23.2.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E. 2006/573 K; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 E. 2008/632 K ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E. 2010/87 K. sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Eldeki davada ise, mahkemece, bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporları çerçevesinde davacının alması gereken aylık miktarı itibari ile tespit edilmeye çalışılmış ise de, aldırılan raporlarda hataların mevcut olduğu anlaşılmakla birlikte, uyulan bozma ilamı ile oluşan usulü kazanılmış hak çerçevesinde, davacı hakkında 01.06.2007 tarihi itibari ile bağlanması gereken aylık miktarı ve dayanağı kayıtlar ile 2010 yılına kadar olan çalışmaları nedeniyle sosyal güvenlik destek primine tabi olan çalışmalar nedeniyle kesilmesi gereken tutarlar öncelikle davalı Kurumdan sorulmalı ve itiraz halinde denetime elverişli bir rapor aldırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Diğer taraftan davacıya ödenmesi gereken aylıklar bakımından faiz başlangıç tarihi belirlenmesinde, 506 sayılı Yasanın 116’ncı maddesinde Kurum’a tanınan üç aylık işlem süresinin varlığı karşısında; Kurum"un, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonu dikkate alınarak 01.09.2007 tarihinden itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde, yasal faize hükmolunması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve davacının temyizi olmaması karşısında davalı Kurum lehine miktar bakımından oluşabilecek usuli kazanılmış hak dikkate alınmak ve yeniden bir karar verilmek üzere, hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.04.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi