Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/990 Esas 2020/6707 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/990
Karar No: 2020/6707
Karar Tarihi: 09.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/990 Esas 2020/6707 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/990 E.  ,  2020/6707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalı borçlular ..., ... ve ... Metal ... Pasl. San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malları bulunamadığını ileri sürerek borçlu davalıların kendilerine ait taşınmazları diğer davalılara satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; Asıl dava (2014/431 Esas) bakımından; davacının alacağına dayanak olan İstanbul 2. İcra Müdürlüğünün 2012/14404 sayılı icra takibinin iptal edilmiş olduğu anlaşıldığından, bu sebeple davanın reddine, Birleşen dava (İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/52 Esas) sayılı dosyası bakımından; bu dosya üzerinden verilen birleştirme kararının kesinleştirme işlemi yapılmaksızın mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşıldığından HMK"nun 166/1. Maddesi gereğince ayrı yer mahkemesinde verilen birleştirme kararının ancak kesinleşmesi halinde diğer mahkemeyi bağlayacağından, birleşen dosyanın
    kesinleştirme işlemi yapıldıktan sonra gönderilmek üzere İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine, bu nedenle birleşen dosya esası hakkında bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Asıl ve birleşen dava; İİK."nun 277. ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    HMK’nın 166/2. maddesinde; “Davalar ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
    Davacı tarafından 30/01/2014 tarihinde açılan tasarrufun iptali davasının İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2015 tarih ve 2014/52-2015/482 sayılı ilamı ile; yine davacı tarafından daha önce yani 14/11/2011 tarihinde açılan işbu Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/431 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Ancak; İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2015 tarih ve 2014/52-2015/482 sayılı dosyasında verilen birleştirme kararının usulen kesinleştirilmeksizin gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Ayrı yer mahkemesinde verilen birleştirme kararı ancak kesinleşmesi halinde diğer mahkemeyi bağlar. Bu nedenle; mahkemece bir ara kararla, kesinleştirilmeden gönderilen İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2015 tarih ve 2014/52-2015/482 sayılı dosyasının kesinleştirme işlemi yapıldıktan sonra gönderilmek üzere İstanbul 5.Asliye Hukuk Mahkemesine iadesine karar verilmesi, dosya kesinleştirilip gönderildikten sonra yargılamaya devam edilerek esas hakkında karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 09/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.