8. Hukuk Dairesi 2013/19389 E. , 2014/10641 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de ;
Borçlu aleyhine boşanma ilamı ile birlikte hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyaları bedeli, yargı gideri ile vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla ilamlı takibin başlatıldığı, borçlunun ilam boşanma yönünden kesinleşmeden fer"ilerinin tahsilinin istenemeyeceği ve ziynet eşyaları bedeline istenen faizin fahiş olduğu iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, Mahkemece, maddi ve manevi tazminat alacaklarına ilişkin istenen işlemiş faizin tümden, ziynet eşyaları, yargı giderleri ve vekalet ücreti alacakları yönünden istenen faizin ise kısmen iptaline, diğer taleplerin reddine karar verildiği, hükmün , borçlu vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
HMK"nun 367/2. maddesi gereğince aile ve şahsın hukuku ile ilgili hükümler kesinleşmedikçe takibe konu edilemezler. Ayrıca, boşanma kararının eklentisi olan tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik kısımları da aynı kurala tabidir. Boşanma ilamı kesinleştiği takdirde ekinde hükmedilen, tazminat, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin takibe konulabilmesi için nitelikleri gözetilerek kesinleşmeleri gerekli değildir. (HGK. 28.2.2001 tarih 2001/12-206 E. 2001/217 K, 22.10.2008 tarih 2008/12-656 E, 2008/638 K). Ancak boşanma davası ile birlikte görülerek sonuçlandırılan ziynet eşyaları bedeline ilişkin hüküm bölümü, malvarlığına ilişkin bulunduğundan ve de boşanma ilamının fer"i niteliğinde olmadığından kesinleşmeden takibe konu edilebilir.
Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ise, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. (İçtihadı Birleştirme Hukuk Bölüm Genel Kurulu’nun 24.11.1995 tarih 1994/2 E. 1995/2 K. sayılı kararı).
Somut olayda boşanma ilamı ekinde hükmedilen maddi ve manevi tazminat, yargı gideri ile vekalet ücreti alacaklarının tahsili amacıyla, ilamın boşanma hükmü yönünden kesinleştiği 12.02.2013 tarihinden önce 08.03.2011"de takibe konulduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemenin, ziynet eşyaları bedeli yönünden ilam kesinleşmeden takibe konulacağı ve karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğine dair hükmü yerinde ise de; takip tarihi itibariyle kesinleşmemiş boşanma ilamı ekindeki fer"i nitelikteki alacakların tahsilinin mümkün olamayacağı nazara alınarak, maddi ve manevi tazminat, yargı gideri ve vekalet ücreti alacakları ve faizleri yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.