17. Hukuk Dairesi 2016/15399 E. , 2017/9781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Trafik ... poliçesinin ...tarafından tanzim edilen ..."in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın, 14/10/2013 tarihinde ... otoyolunda seyir halinde iken meydana getirdiği tek taraflı trafik kazası nedeniyle müvekkili idareye ait oto korkuluklarına 6.082,00.-TL lik zarar verdiğini, davalı ..."in aynı zamanda araç maliki olduğunu, hasar bedelinin tazmini amacıyla gerek araç sürücüsüne gerekse de aracın sigortalandığı şirkete ödeme ihbarlarının yapılmış olmasına rağmen yasal süreler içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle müvekkili idareye ait tesislere verilen 6.082,00.-TL tutarındaki hasar bedelini kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili aleyhine açılacak davalarda ... ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili ... şirketi nezdinde, diğer davalı ... adına kayıtlı ...plaka sayılı araç için düzenlenen ... numaralı ve 05/10/2013 - 05/10/2014 vadeli ... poliçesi bulunduğunu, kazanın oto yolda meydana geldiğini, vatandaşların kullanmak için ücret ödediğini, buradan toplanan gelirle "Sosyal Devlet" ilkesi gereğince vatandaşlara yol, eğitim, sağlık gibi hizmetlerin verileceğinin kabul edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün yol kenarındaki bariyerlere kasıtlı olarak zarar vermediğini, kaza sonucunda bu hasarın meydana geldiği ve idare tarafından genel bütçe kullanılarak onarıldığını, davacı tarafın müvekkili kooperatife göndermiş olduğu ihtarnamenin davacının dosyaya sunmuş olduğu PTT barkod takip sistemi çıktısına göre müvekkili kooperatife 20/12/2013 tarihinde ulaştığını, ihtarnameye müvekkili kooperatifin cevap verdiğini, davacının talebini 4 metreye indirmesi halinde ödemenin yapılabileceğini, ancak 68 metre üzerinden ödeme yapılmayacağını bildirdiklerini, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması nedeniyle reddine, talebin kabul edilmediği takdirde davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..."e usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ancak süresi içerisinde cevap dilekçesini sunmadığı görülmüştür.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davanın 1.879,00-TL üzerinden kabulüne, davalı ... yönünden dava tarihinden, ... yönünden 14/10/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,Fazlaya ilişkin 4.203,00.-TL"lik istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen 22/03/2016 tarihli kararın, davacı vekiline 10/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği halde; mahkeme kararıyla ilgili temyiz dilekçesinin, davacı vekili tarafından, HUMK"nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra verildiği ve temyiz defterine kaydedildiği görülmektedir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilince süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin (dilekçesinin) süre yönünden REDDİNE; 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.