23. Hukuk Dairesi 2013/6789 E. , 2013/6784 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davada davalı ile karşı davada davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin A1 maddesi gereğince müvekkiline birinci kattan bir daire ile yine karşısına gelen ikinci dairenin verileceğinin kararlaştırıldığını, bunun dışında sözleşmenin A3 ve B8 maddesi gereğince binaya ilave kat yapılması durumunda fazla yapılan katın %33"ünün müvekkiline verileceğini, sözleşmenin ilk proje dikkate alınarak yapıldığını, buna göre binanın üç normal kat ve 3 bodrum kattan oluştuğunu, taraflar arasında akdedilen bu sözleşmeden sonra yüklenicinin müvekkiline bilgi vermeden ve onayını almadan proje tadilatı yaptırarak bir ve ikinci bodrum katları mesken, üçüncü bodrum katı da dükkan haline getirdiğini, söz konusu proje tadilatıyla binanın ortak mekanları kısıtlanmak suretiyle fazladan kazanç elde edildiğini, gerek sözleşmenin A1 ve B8 maddeleri ile belirlenen ve gerekse genel hükümlerle ortaya konulan kurallar gereğince binanın ortak mekanlarının kısıtlanmasıyla yeni mesken ve dükkan alanları ortaya çıkarıldığını ileri sürerek, elde edilen gayrimenkullerin %33"ünün tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına tapuya tescilini ya da 170.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiş, karşı davasında sözleşmenin A5 maddesine göre davalının 2007 yılının sonuna kadar müvekkiline 12.500,00 TL ödemesi gerekirken ödemediğini, ayrıca sözleşmeye göre davalıya verilecek ikinci dairenin dış çerçevesi, dış kapısı ve iç sıvası yapılıp teslim edilmesi gerekirken tüm işleri yapılıp anahtar teslimi suretiyle davalıya teslim edildiğini ileri sürerek, sözleşme gereği ödenmesi gereken 12.500,00 TL"nin 31.12.2007 tarihinden itibaren, faydalı ve zaruri işler için şimdilik 1.000,00 TL"ye dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi işletilmek suretiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 14.12.2012 havale tarihli dilekçesiyle faydalı ve zaruri işler için talebini 9.357,70 TL olarak ıslah etmiştir.
Karşı davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sunduğu tutanak başlıklı belgedeki imzanın davacıya ait olduğu, tadilat projesi nedeniyle artış meydana gelmesine rağmen davacının davalıdan hiçbir hak ve alacağının olmadığı yönündeki tutanaktaki beyanı nazara alındığında davacı kendisine düşen daireleri aldıktan sonra davalı yükleniciden muvafakata bağlı olarak yapılmış değişikliklerden dolayı hak talep etmediği, hiçbir hak ve alacağının olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, bu beyanının tadilattan sonra olduğu nazara alındığında davacıyı bağlayıcı nitelikte olduğundan tadilat nedeniyle ortak alanlarda ve 3. bodrum katın tamamının dükkan olarak yapılmak suretiyle değişiklikler yapıldığı, proje tadilatı ile ortak alanlardan bir adet dükkan kazanıldığı halde
davacı bu hakkından imzasının kendisine ait olduğu da ispatlanan söz konusu belge nedeniyle vazgeçtiği, yine tutanak başlıklı belgede arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahibine verilecek olan dairelerde yapılan fazla imalatın bedelinin taraflarca ortak kararlaştırıldığı ve 12.500,00 TL olduğunun tutanakta belirlendiğinden fazla yapılan imalat nedeniyle 12.500,00 TL borcun bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 12.500,00 TL"nin 23.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsili ile karşı davacıya verilmesine, 9.357,70 TL"ye ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili ile karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Asıl davada davacı-karşı davada davalı ... Türkücü vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Karşı dava sözleşme gereğince davalıya isabet eden 2 nolu dairede yapılan fazla imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 07.05.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin A2 maddesinde"...Diğer 2. dairesi yani dairesinin karşısındaki dairenin dış çerçeveleri dış kapısı ve iç sıvaları yapılıp teslim edilecektir.Diğer işlerini kendisi yaptıracaktır." hükmüne, A-5 maddesinde, ""Hasan Türkücü 2007 yılı sonuna kadar ... İnşaata 12.500,00 TL ödeme yapacaktır"" hükmüne; taraflar arasındaki tarihsiz olarak kaleme alınan "" Tutanak"" başlıklı belgede ise ""... İnşaat Taah. ve Tic. Ltd. Şti"nin sözleşme gereği benden alacağı olan 12.500,00 TL ile fazlalık olarak yapmış olduğu imalatlardan doğan alacakları tarafımdan ödenmediğinden bu borcumu 30.10.2010 tarihine kadar gecikme bedeli ile beraber ödeyeceğim"" ibaresine yer verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, dava konusu edilen daireye sözleşme hükümleri uyarınca teslimi gereken imalattan daha fazla yapılmış olduğu anlaşılan ve 12.500,00 TL"den ayrı olarak bedellerinin arsa sahibi tarafından ödeneceği ""Tutanak"" başlıklı belgede kabul edilen fazla imalatların bedeli olarak, yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayicinin altında kalan dava tarihi itibariyle rayici olarak bilirkişi raporunda bildirilen ve ıslah dilekçesinde tahsili istenilen 9,357,70 TL üzerinden karşı davanın kabulü gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, karşı davada davacı yararına BOZULMASINA, karşı davada davacıdan peşin alınan harcin istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davacı-karşı davada davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.