Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9003 Esas 2010/11761 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/9003
Karar No: 2010/11761

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/9003 Esas 2010/11761 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/9003 E.  ,  2010/11761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : OSMANİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/05/2010
    NUMARASI : 2009/603-2010/215

    Taraflar arasında birleştirilerek  görülen davada;
    Davacılar, kayden paydaş oldukları 603, 590, 627 parseller ile çıkmaz sokağa 605 parsel sayılı taşınmaz paydaşı davalıların haksız müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, Osmaniye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/731 E - 82 sayılı kararının kesin hüküm oluşturduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece;” Dosya içeriğinden, toplanan delillerden 1967/731 - 82 sayılı kararın halefiyet yoluyla davacılar A.. ve A.. G.."ü bağlayacağı sonradan 603 parselde paydaş olan Birleşen davanın davacısı Serdar"ı bağlamayacağı gözetilerek asıl davanın davacıları bakımından anılan ilamın dava konusu 590 ve 627 parsellere etkisinin irdelenmesi, davacı Serdar"ın 603 parsele yönelik isteğinin incelenerek  sonucuna göre bir karar  verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamı uyarınca yapılan soruşturma sonucuna, davacılar A.. ve A.. G..tarafından açılan davanın reddine, davacı S.."ın açtığı birleşen davanın kabulüne karar  verilmiştir.  
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Asıl ve Birleşen dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar  verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında izlenmesi gereken yol açıkça belli edilmiş, özetle; “1967/731 E – 82 karar sayılı ilamın asıl davacılar bakımından 590 ve 627 parsel sayılı taşınmazlara etkisinin irdelenmesi ayrıca 603 parsele yönelik (birleşen davanın davacısı yönünden de) isteğin incelenmesi gereğine değinilmiştir.
    Ne varki, bozma sonrası mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişiler davacıların paydaş olduğu 590 ve 627 parsel sayılı taşınmazların çıkmaz sokağa tecavüzü olup olmadığı yönünde rapor düzenlemişlerse de, mahkemece bozma ilamında açıklandığı biçimde bir irdeleme yapılmamıştır. 
    Hal böyle olunca, önceki bozma ilamındaki hususlar gözetilmek suretiyle hükme yeterli bir araştırma yapılarak 1967/731 E – 1970/80 karar sayılı ilamın dava konusu 590 ve 627 parsellere eldeki dava ve istek yönünden etkisinin irdelenmesi, anılan ilamın 590 ve 627 parseller yönünden davacıları bağlamayacağının belirlenmesi halinde davalıların asıl dava yönünden anılan taşınmazlara elatmaları olup olmadığının ve birleşen dava yönünden 603 parsele yönelik elatma olgusunun açıklıkla saptanması, bilirkişi rapor ve krokilerinin infazda duraksamaya neden olmayacak biçimde açık ve anlaşılır olmasının sağlanması ve sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken, bozma ilamına yanlış anlam verilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü  HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.11.2010  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.