14. Ceza Dairesi 2020/2167 E. , 2020/2018 K.
"İçtihat Metni"Sanık ..."in beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan yargılaması sonucunda atılı suçtan mahkumiyetine dair Siirt Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.05.2012 gün ve 2010/62 Esas, 2012/94 Karar sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 19.03.2014 gün ve 2014/649 Esas, 2014/3619 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanması yönündeki kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.12.2014 günlü, 2014/369281 sayılı itiraznamesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine Dairemizin 21.01.2015 gün ve 2014/11731 Esas, 2015/413 sayılı Kararıyla itirazın yerinde görülmeyerek reddiyle bu hususta karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.03.2019 gün ve 2015/14-299 Esas, 2019/166 Karar sayılı ilamıyla “...20.03.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2. maddesindeki tanımlar bölümünde yer alan Bakanlığın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olduğu, şiddet kavramının ise kişinin, fiziksel,cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri içerdiği belirtildikten sonra aynı Kanunun 20/2. maddesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabileceği kabul edilmiştir. Katılma hakkının şikayet hakkını da içerdiği, 5271 sayılı CMK"nın 233, 234, 260. maddeleri de gözetildiğinde, Bakanlığın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi içerikli eylemlere ilişkin soruşturmalara ve görülmekte olan yahut sonuçlanmakla birlikte henüz kesinlenmemiş olan davalara katılma hakkının bulunması nedeniyle 20/2. maddesi uyarınca bu husustaki takdir hakkının kullanılabilmesi için yokluğunda verilen mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğinin zorunlu olması karşısında, itiraz konusu dosyadan haberi olmadığı anlaşılan Bakanlığa ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı tebliğ edilip, temyiz ettiği takdirde bu husus ta gözetilip Dairesince yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için itirazın değişik gerekçeyle kabulü ile Daire kararının kaldırılmasına...” dair verilen kararla birlikte Dairemize gönderilen dosya ile ilgili olarak verilen 27.11.2019 gün ve 2019/6977 Esas, 2019/12835 sayılı tevdi kararına istinaden mahkemesine gönderilen dosyada yapılan gerekçeli karar tebliğine rağmen Bakanlık vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmadığı anlaşılmakla, başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 30.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.