
Esas No: 2015/7753
Karar No: 2015/4829
Karar Tarihi: 27.04.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/7753 Esas 2015/4829 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 1259 parsel sayılı 3.327,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla, 1260 ve 1774 parsel sayılı sırasıyla 2.672.54 ve 8.501.76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."un fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 2924 sayılı Yasa"nın 4127 sayılı Yasa ile değişik 11/3. maddesi gereğince, kadastro sırasında taşınmazları tasarruf edenlerin isimlerinin tapunun beyanlar hanesinde gösterileceği, bu hususun şahsi hak mahiyetinde olduğu, bu kişilerin hak sahibi olup olmadıkları hususunun ..."nca oluşturulacak hak sahibi komisyonlarınca belirleneceği, bu komisyona başvurmadan tarafların anlaşmasıyla veya genel mahkemeye başvurarak hak sahibi olma veya bu yöndeki kaydın düzeltilmesinin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemenin gerekçesinde bahsi geçen 2924 sayılı Yasa yürürlükten kalkmış olup buna dayanılarak hüküm kurulamaz. Çekişmeli taşınmazlarda kullanımı da içeren kadastro tespiti 1996 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. 3402 sayılı Yasa"ya, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. madde uyarınca, 2010 yılında 6831 sayılı Yasa"nın 2B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda kullanıcı güncelleme çalışması yapılmış, çekişmeli taşınmazlarda kullanıcıların değişmediği tespit edilmiştir. Davacılar 1991 yılında ölen müşterek murisleri Ahmet Boz"dan kalan taşınmazlarda tüm mirasçıların kullanıcı olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Davanın kadastro tespitinin yapıldığı 1996 yılından önceki nedenlere dayandığı anlaşılmakta olup davanın açıldığı 25.09.2009 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenilme olanağı yoktur. 2010 yılında yapılan kullanıcı
güncelleme çalışmasına itirazda ise ancak güncelleme ile lehine şerh verilen kişiden satın alma veya başka bir nedenle devralma iddiasıyla açılacak davaların dinlenilme olanağı vardır. Mahkemece bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yürürlükte olmayan bir yasa hükmüne dayanılarak karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacılar dava dilekçelerinde 1774 parsel sayılı taşınmazı dava ettikleri halde yargılama sırasında, hiç dava konusu edilmeyen 1259 ve 1260 parsel sayılı taşınmazları ıslah yoluyla davaya dahil etmişlerdir. Yargıtay H.G.K."nın 29.06.2011 tarih ve 2011/1-364 Esas, 2011/453 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ıslahla kastedilenin dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesi olduğu, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı halde, mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, sonradan yapılan sözlü beyanla dava konusu edilmek istenen parseller hakkında da usulünce bir ıslah ya da ayrı bir dava varmış gibi hüküm kurulması da isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itibari ile doğru olduğundan hükmün, gerekçesi yukarıda açıklandığı gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.