Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4986
Karar No: 2017/9765
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4986 Esas 2017/9765 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4986 E.  ,  2017/9765 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 13/06/2012 tarihinde davalıların işleteni ve sürücüsü oldukları aracın davacı yayaya çarparak %29 oranında kalıcı olarak sakat kalmasına neden olduğunu ve davacının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını belirterek 70.000,00.TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili; kazanın oluşumunda davalı sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27.500,00.TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
    Dairemize hükmün temyizinden sonra davacı vekili tarafından sunulan 08.09.2017 tarihli dilekçesi ile "Davacının manevi zararının tazmini için yukarıda esas numarası belirtilen dosya nezdinde iş bu tazminat davasının açıldığı, aleyhine dava ikame edilen davalılar ile karşılıklı olarak anlaşmaya varılmış olup sulh olunduğunu, uzlaşma ile vekalet ücretleri ve mahkeme masrafları konusunda karşı yanla
    anlaşılmış olup taraflar lehine veya aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep ettiklerini, anılan nedenlerle sulh olunduğundan davanın konusuz kaldığına dair karar verilmesini talep ettiklerini" belirtir dilekçe sunduğu; buna karşılık davalılar vekilinin de 19.10.2017 tarihli yazı ile "Mahkeme ilamının icrası üzerine 02.03.2015 tarihinde sulh protokolü imzalandığını, ne var ki bu protokolün yalnızca hüküm altına alınan alacaklar ile ... takibinin tasfiyesi amacı ile imzalanmış olduğu ve dava konusu uyuşmazlık ile ilgili olmadığını, sulh durumu olmadığını ve temyiz taleplerinin devam ettiğini" belirtir dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür.
    6100 Sayılı HMK’nın 313.madde hükmüne göre “(1)Sulh görülmekte olan bir davada, tarafların aralarında ki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir
    (2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
    (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulh kapsamına dahil edilebilir.
    (4) Sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir.
    Madde 314-(1) Sulh hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
    Madde 315-(1) Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
    (2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhun iptali istenebilir.
    Mahkemece, tarafların dilekçelerinde bahsi geçen 02.03.2015 tarihli "sulh protokolü" olarak bahsedilen belge incelenip değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma şekline göre davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi