21. Hukuk Dairesi Esas No: 10441 Karar No: 2006/10997 Karar Tarihi: 2.11.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 10441 Esas 2006/10997 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 10441 E. , 2006/10997 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Balıkesir İş Mahkemesi Tarih : 7.6.2006 No : 12.5.555
Davacı, 1.4.1995-7.2.2006 tarihleri arasında S.S.K sigortalısı olduğu süreler haricinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, 506 sayılı yasanın 85.maddesi gereği tesis edilen isteğe bağlı sigortalılık harici 1.4.1995 ila 7.2.2006 tarihleri arasındaki Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğuna, ve kurum sataşmasının giderilmesine ilişkindir. Davacının 1.6.1997 ila 30.11.1998 tarihlerinde isteğe bağlı sigortalı olduğu 1.4.1995 ila 7.2.2004 tarihleri arasındada zorunlu tarım Bağ-Kur sigortalısı bulunduğu, uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık; zorunlu sigortalı olan bir kimsenin isteğe bağlı sigortalı olup olmayacağı, başka bir anlatımla, hangi sigortalılığa öncelik tanınacağı noktasında toplan- maktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 85. maddesine göre; bir kimsenin isteğe bağlı sigortalı olması için diğer koşulların yanında "herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmamakda" koşuldur. Ne varki, 1.4.1995 ila 7.2.2006 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasaya tabi olarak çalıştığı giderek, anılan Yasanın 44. maddesinde sayılan kuruluşlara tabi olduğundan sözkonusu sürede isteğe bağlı sigortalı olmasına yasaca ve hukukça olanak olmadığı açıktır. Öte yandan, 2926 sayılı Yasanın 4/(a) maddesinde sözü geçen kuruluşlara tabi olanlar; zorunlu sigortalılar olup isteğe bağlı sigortalılar değildir.Başka bir anlatımla, anılan madde kapsamına, zorunlu sigortalıların dahil olduğuhukuksal gerçeği ortadadır. Diğer yandan da dava mahiyeti itibariyle SSK"nın hak alanını ilgilendirdiğinden SSK"nın da davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 2.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.