2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/26772 Karar No: 2013/12622 Karar Tarihi: 14.05.2013
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26772 Esas 2013/12622 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, bir kamu görevlisine karşı hakaret suçu işleyen sanık hakkında hapis cezası verilmiştir. Ancak, ceza yasasında hapis veya adli para cezasının seçenekli olduğu durumlarda, mahkeme öncelikle tercih sebebini açıklayıp, daha sonra yasal sınırlar dahilinde ceza belirlemelidir. Bu kararda, mahkeme sadece hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında cezayı belirtmiş ve adli para cezası seçeneğini açıklamamıştır. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında da yanlışlık yapılmıştır. Zararın maddi olduğu ve sanığın kasıtlı suçtan mahkumiyeti olmadığı göz önüne alınarak, sanığın kişilik özellikleri ve duruşması değerlendirilerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği kararlaştırılmalıdır. İlgili kanun maddesi: 5237 sayılı TCK'nun 125/1 ve 231/5 maddeleri.
2. Ceza Dairesi 2011/26772 E. , 2013/12622 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2009/95106 MAHKEMESİ : İzmir 5. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 07/11/2008 NUMARASI : 2006/667 (E) ve 2008/1462 (K) SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın hakaret suçundan dosyaya yansıyan maddi bir zararının belirlenemediği, sanığın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “Katılanın zararının karşılanması yönünde sanığın bir gayretinin bulunmaması nedeniyle hakkında CMK.nın 231/5. maddesinin uygulanmamasına” biçimindeki, yasal ve dosya içeriğine de uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 14/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.